1. Hoş geldiniz, Akvaryum Portalı ailesine katılım için kendinizi hazır hissediyorsanız üye olun.
    Yardım sayfasından forum kullanım desteği alın.

Albinolar ve Anormal Osmoregülasyon: İndeks

Başlığı 'Canlı Doğuran Portalı' kategorisinde Neverlander tarafından 1 Ocak 2009 başlatılmıştır.

  1. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Her hatalı veya eksik davranışın kötü sonuçları olduğu gibi iyi sonuçları da vardır... Hipotezlerinin doğruluğunu deneylerle test eden bilim adamları için elde ettikleri her aleyhte sonuç ve/veya sonuçsuzluk da bir sonuçtur...

    Hipotezler gözlemler üzerine kurulur... Ben de uzun süredir her seferinde "üzülerek" bir gözlemde bulundum... Gözlemim şu idi:

    Albinizm geni taşıyan canlı doğuranları ne zaman akvaryumcularda bulursam alıp gelir, torbası ile 20-30 dk'lığına yerleşecekleri akvaryuma koyar ve sonunda akvaryuma koyardım... Bundan 24-36 saat sonra ölüsünü akvaryumdan çıkartırdım... Ne zaman albino bir canlı doğuran aldıysam başıma bu geldi... En son albino Koi Kılıçkuyruklara dadandım... Bu balıkları aşırı beğeniyordum ve muhakkak tanklarımdan birinde olmalı idiler... Belki bileniniz vardır bu süreçte aldığım Koi Kılıçkuyruk gruplarına "Death Row Team" ismini verdim... Death Row, korsanların insanları denize düşene kadar üzerinde yürüttükleri, gemilerinin pruvasından denize doğru uzanan tahtanın adıdır... Team'i zaten hepiniz biliyorsunuz... Bu adı gerçi 2. gruptan sonra koydum, olay bu şekle dönmeye başlayınca... Death Row Team 1'in %60'ı nerede ise 16 saat içinde gitti... Geriye kalanlar biraz daha dayanıp sonunda öldüler sadece bir tane geriye kaldı... Gidip Death Row Team 2'yi aldım, 10 adet Koi Kılıçkuyruk... Hepsi 48 saat içinde öldü... Death row Team 1'den kalan ölmedi... Bu arada Yaşar Hakan Karataş Hocam'dan damlatma yöntemi ile balık açılmasını öğrendim... Gidip Death Row Team 3'ü aldım, 13 Koi kılıçkuyruk (7 tanesi "kankam" Volkan Gürsoylar içindi ve teslimata kadar 2-3 gün bende kalmaları gerekiyordu)... Tam 3 saatlik damlatma yöntemi ile balıkları açıp akvaryuma koydum... Volkan'ınkileri teslim ettikten sonraki güne kadar ölüm yaşamadım... Sonra hastalandılalar, öldüler, iyileşenler oldu en sonunda tek iyileşmiş olarak kalan da "intihar" etti, veasire... Sıra geldi Death Row Team 4'e... 8 adet koi kılıçkuyruk aldım bu sefer... ~7 saatlik damlatma yöntemi ile balıkları açıp hala bulundukları 65 lt2lik tanka koydum... 3 hafta geçti henüz kayp yaşamadım (Maaşallah, şeytan kulağına kurşun [görmüyorsunuz, duymuyorsunuz ama "muc, muck" deyip, kulağımı çekip tahtaya vuruyorum])... Bu 3 haftalık periyodda elime geçen bir Albino Red/Red Eye düz dişisini eski yöntemle akvaryuma koyup (aceleden) sabaha ölüsünü "uçan tilkil (Gyrinocheilus aymonieri)"er tarafından yenmiş bir halde aldım...

    Bütün albino deneyimlerim süresince yaptığım gözlemlere dayanarak albino canlı doğuranların osmotik değişimlere adapte olmakta ciddi sıkıntı çektikleri sonucuna vardım ve şöyle bir hipotez kurdum: Albinizmden sorumlu gen özellikle deri yolu (balıkalrda solungaçlar ile birlikte osmotik regülasyonun en üst düzeyde olduğu bölge) ile gerçekleşen osmozda doğrudan rol oynuyor...

    Albinizm, deriye rengini veren pigment olan melaninin melanosit adı verilen özel hücreler tarafından sentezlenememesinden kaynaklanmaktadır... Melaninin en önemli fonksiyonu deri hücrelerini güneş ışığı kaynaklı UV'ye karşı korumaktır... Ancak yaptığım gözlemlere göre en azından balıklarda osmoregülasyonda da işlevi vardı... (Bunun için deneyler yapma şansım olmadığı için sadece literatür taraması yapmaya karar verdim) Uzun süre albinizm ve osmoregülasyon bozukluğu birlikteliği için insan ve memeli hayvan genetik bozukluk veritabanlarını ve makakleleri araştırıp durdum... Herhangi birşey bulamadım derken bir de melanin/melanizasyon ve osmotik regülasyon için arayım dedim ve buldum...

    [​IMG]

    HTML versiyonuna ulaşım için linki tıklayın:
    http://mic.sgmjournals.org/cgi/content/full/153/12/4261

    Delil tuz adaptasyonu gösteren bir mantardan (Hortaea werneckii) geliyor... Bu mantar hücre duvarında melanin bulunduruyor... Tuzluluk arttıkça hücre duvarındaki melanin kalınlığı artıyor... Yazarlar melanin varlığının gliserolün hücre duvarında birikmesine olanak sağladığını ve bu sayede hücre duvarından gliserol kaçışı ile tuz girişinin engellendiğini söylüyorlar…

    Peki gliserol balıklarda var mı? Balıklarda bulabildiğim tek gliserol donmaya dayanıklı olan Osmerus mordax (Rainbow Smelt)’ta var… Balığın donmasını engelliyor ancak balık derisinde ve/veya deri salgısında bulunmuyor…

    [​IMG]

    PDF versiyonuna ulaşım için linki tıklayın:
    http://jeb.biologists.org/cgi/reprint/198/12/2569.pdf

    Osmerus mordax
    [​IMG]

    O halde başka bir yol olmalı… İlk makalede hücre içine kaçmaya çalışan tuz (yani Na+ ve Cl-) iyonlarının aktif taşıma ile dışarıda tutulduğu anlatılıyor… Aktif taşıma için enerji (ATP) harcanması gerekiyor… İşte melaninin burada işe yaradığı düşünülüyor… Melanin varlığının harcanması gereken enerji miktarını azalttığı belirtiliyor…

    Peki sadece melanin varlığı balıklar derilerinde bu işi görebilir mi? Bulamadım…

    Ama aklıma albinizmin melanin sentezinden rol oynayanlardan başka bir genden kaynaklanıp kaynaklanmayacağı geldi… Maalesef insanda ve diğer memelilerde böyle bir gen yok ama balıklarda var… “Melanin concentrating hormone (melanin toplayan hormon [MTH])”…

    [​IMG]

    [​IMG]

    Bu hormon Oncorhynchus mykiss (Rainbow Trout) balıklarında deri pigmentasyonunu yani derinin renklenmesini sağlıyor… Hipofiz bezinde bulunuyor, kortizol üzerinden osmoregülasyonda yani tuzluluk başta olmak üzere osmotik değişimlere adaptasyonda işlev görüyor…

    Oncorhynchus mykiss
    [​IMG]

    Peki bu ne anlama geliyor? (Not: Gözlemlerim canlı doğuranlar üzerine olduğu için canlı doğuranlara yönelik yazacağım…)

    1. Canlı doğuranlarda albinizm genleri olduğu biliniyor ancak bugüne kadar bu genlerden biri dahi tanımlanmamış durumda… Bu genlerden biri MTH geni olabilir… (Bana ait hipotezdir… MTH geni klonlandıktan ve dizisi belirlendikten sonra mutasyonlar açısından albino olan ve olmayan balıklarda dizilenerek/taranarak doğrulanabilir/yanlışlanabilir…)
    2. Albino canlı doğuranlar ortam değişikliğine (örneğin pet shoptan alındıktan sonra hobicinin tankına aktarıldığında) zayıf adaptasyon yeteneği göstermektedir… Bu nedenle uzun süreli damlatma yöntemi ile açılıp yeni tanka eklenmelidir…
    3. Bu işlem sırasında suya adaptasyon gelişecektir… Bunun nedeni MTH’dan başka mekanizmaların (Kortizolün kendisi ve diğer kortizol salınımı uyarıcıları… Ancak bunlar albinism ile ilişkili değildir…) da bu süreçte rol oynamasıdır…

    Forumcu arkadaşlardan ricam, herkesin gözlemlediği kadarı ile albino balıklarında ortam değişikliği sonucunda normal balıklara kıyasla ne gibi durumlar (ölüm, hastalanma vb gibi) ile karşılaştıklarını aktarmalarıdır… Konu başlığının devamındaki "İndeks" kelimesi bunun içindir...

    Saygılar…
     
  2. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Tabii ki her çeşit balığın albinolarını kastediyorum...
     
  3. axu2

    axu2

    Mesajlar:
    153
    Abdullah hocam bu konuda birde iyi örnek var elimzde albino komando çöpçüler. Normal komando çöpçülerden daha dayanıklı olduklarını düşünüyorum çünkü 2 yıl evvel aldığım 6 balıktan sadece 2 albino kaldı komandolar 3 kayıp verirken albinolar 1 le kurtardı paçayı.
     
  4. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
  5. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Albino canlı doğuranlar bende de en fazla 3 gün dayanmıştı.Demek nedeni buymuş.Teşekkür ederim Abdullah Abi...
     
  6. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Ben teşekkür ederim Cem...
     
  7. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
    Abdullah Bey öncelikle Albino kılıç balıklarını 3-4 yıl büyük uğraşlarla besledim. Ankara'daki Ordas'a giderek yada otobüsle getirterek edindim.
    Örneğin bir seferde 21 dişi ve 5 erkek aldım. Bu dişilerden 8 tanesi erkek oldu.Orjinal erkeklerin tamamı zayıflayarak öldüler.Tekrar erkek getirttim. Çiftleştiremedim, derviş gibi oldular. Altı ayda birer defa yavru aldım. Çünkü çiftleşmiyorlardı bile. Maalesef yavrular çok nazlıydı. Bir ya da iki tanesi büyüyebildi. Zaten 20 civarı yavruluyorlar. Damızlık boy bir dişi kılıç 100 kadar yavrulayabilir oysa..

    Maddeleyecek olursam;
    1- Suya adaptasyonu çok zor. İlk aldığınızda mevsim kış olmamalı bence...
    2-Erkekler su değişiminden aşırı etkileniyorlar ve sıkıntı oluyor. Kur yapmama sorunu var. Erkekler kur yapmıyor ama birbiri ile didişmeyi seviyorlardı. Çok az çiftleşiyorlar.
    3-Dişiler az az (20-25)yavruluyorlar. Ben nerdeyse altı ayda bir defa yavrulatabildim. Bunda erkeklerin beceriksizliği rol oynadı.Ama dişilerde çok istekli değillerdi.
    4-Bünyeleri çok zayıf. Çok kolay keyiflerini kaybediyorlar. Hastalanıp ölebiliyorlar. Çok ama çok titiz olmanız gerekiyor. Canlı yem takviyesi mutlaka gerekiyor.
    5- Ordas dışında Eskişehir'de bir ağabeyimizde Albino Aykılıçları üretip satıyor. Diğer kılıçlarla karışık olduğu için fantom ve berlin albino düz erkekler de gördüm. O balıklar Ordastakilerden daha sağlamdılar.

    İki yıl önce sonuçsuz bir uğraş olarak karar verdim ve 3-4 yıllık beraberliğime son verdim Albino Aykılıçlarla ...Diğer aykılıç türlerine bakmaya başladım.Sunset Aykılıç baktım. Ürettim, Mutluyum..


    Sizin durumunda alıp 1-2 gün içinde kaybetmek bence mevsimsel bir sorun olabilir. Yada ithal balıklardaki adaptasyon sorunu olabilir. Farklı bir ithalatçıdan aynı balığı daha sağlıklı edinebilirsiniz.

    Kendimce vardığım sonuç; büyük akvaryumda, bol bitki ile ve bolca erkek balık ile tekrar denemeyi düşünüyorum. İki yıl boyunca bu balığı bakanlarla görüştüm. Zor da olsa başaranlar da vardı. Onlar canlı yem takviyesi ile balığa kondüsyon kazandırdıklarını ifade ediyorlardı.
     
  8. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Selçuk Bey,

    ORDAŞ bu balıklara hormon veriyor... Verilen hormonun içinde yüksek miktarda kortizol var... Yani albinolarda arızalı olan mekanizmayı çalıştıracak bir hormon.... Bu nedenle erkeklerin erkeklikleri bir süreliğine baskılanıyor... Yani alınan dişi balıkların bir kısmı aslında erkek... Hobicinin eline geçtiklerinde hormon takviyesi olmadığından erkeklik hemen kendini belli etmeye başlıyor... Bu balıklarda kortizol mekanizamsı bozuk olduğundan dayanıklıkları yok.... Kortizol aynı zamanda stres hormonudur... Omurgalı canlıların dişilerinde erkeklerinden daha fazla salgılanır... Erkeklerin aşırı zayıf dişilerin daha dayanıklı olmasının nedeni bu... Erkeklerde iş yok değil... Sadece erkekliklerini kaybetmişler... Kılıç gibi sekonder erkeklik karakterleri daha sonra ortaya çıksa da maalesef çok büyük oranda kısır kalmış oluyorlar... Bu nedenle üretilecek KAAK'lar da erkeklerin orijinal dişiden dönmesi gerekli... Çünkü bunlardaki erkeklik genleri sonradan çalışmaya başladığı için sperm üretecek mekanizmalar zarar görmemiş oluyor...

    Aynı durum Koi kılıçkuyruklarda da var... Ve bunlar da kesinlikle kortizol içeren yemler ile besleniyorlar... Ben bir keresinde foruma duyurdum, hormonlu yem istiyorum diye ama önerilen yemlerin içinde kortizol olan yoktu... Çünkü albino ticareti daha az tercih edilen bir ticarettir...

    Eğer Xiphophorus'ların genom dizisi tamamen ortaya konmuş olsaydı, KAAK ya da Koi kılıçkuyruklardaMTH genindeki mutasyonu hemen saptamak için girişimde bulunurdum...

    ORDAŞ'ın balıkları İstanbul Anadolu yakasında benim bildiğim 4 yerde satılıyor... Biri benim akvaryumcum... Bir keresinde kendisi ile de ORDAŞ'ın bayisine gittim... ORDAŞ'ın kılıçkuyruk ve platilerinin büyük kısmı gebe olarak gelmektedir... Ancak ne hikmetse bugüne kadar tek bir gebe KAAK ya da düz Red/red Eye kılıçkuyruk görmedim... Görsem onu alacağım ve ilk doğumundan sonra o jenereasyondan yetiştireceğim...

    KAAK ilk kez besliyorum... 5 tane KAAK'ım var... Özel olarak 5 saatlik damlatma ile açtım ve şükürler olsun henüz kaybettiğim olmadı... Maaşallah naz: ... Koi kılıçkuyrukların aldığım ilk üç grubunda pek de damlatma yöntemi uygulamamıştım... Hepsi öldü... Son grupta da 5 saatlik damlatma ile açma yapmıştım... Uzun süredir azala azala gidiyorlar... Şu an son gruptan (8 Koi) sadece 2 tane kaldı... Mevsimselden ziyade sorun MTH geni/arızalı kortizol salınım mekanizması ve defektif osmoregülasyon...

    Ama yılmak yok çalışmalar devamediyor... Şu an elimde iki adet albino olmayan kan kırmızı dişi kılıçkuyruk var... Maaşallah naz: ... Onlardan umutluyum... Biri erkeğe dönse kesinlikle KAAK dişilerini dölleyecek... Deneyeceğiz artık... Bu iş benim için "Kızıl Elma" oldu nerede ise...

    Saygılar...
     
  9. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
    Abdullah Bey maşallah heyecanınıza hayran kaldım. Nerdeyse aynı heyecan ve kararlılığa sahibiz.

    Ordas dışında ithal olan Albino kılıçları denediniz mi? İstanbul'a ithal çok sayıda kılıç geliyor. Ben Aydın'da ithal albino kılıca geçen yıl rastladım. Fakat vaz geçtiğim için almamıştım. Mutlaka ithal albino aykılıça ulaşırsınız. Onu denemenizi tavsiye ederim.

    Ben hormonsuz tamamen doğal albino kılıç üreten Eskişehir'de bir akvaryumcu tanıyorum. Senede iki defa satışa çıkarır, 8-10 kadar oda.Ben Eskişehirdeyken rastlarsam alırım. İsterseniz size ulaştırabilirim. Fakat bunun için yazı beklemek gerekecek.O albino kılıçlarda hormon olmuyor. Onu biliyorum. Zaten sayıca çok az çıkarır satmaya.

    Size naçizane tavsiyem Ordas dışındaki balıklarla da yola devam edebilmelisiniz...Bu başarının tek şansı. Ben bunu yapabilmiştim.

    Benim başarısızlığımınnedenleri
    1- Acelecilik, akvaryuma çok müdahale edişim.
    2- O sırada Batman'da olduğum için tatillerde balıklarımı hep kaybettim. Sürekli duramadım. Aldığımda da uzun yola taşıdım.
    3- 80 lt akvaryumum vardı. Ekipman yetersizdi. Şimdi hazırım ama Albino Aykılıç zor uğraş. Hayal kırıklığına uğramaktan yoruldum.

    Ne yazık ki kaliteli diyebileceğimiz bu tür canlıdoğuranlara ilgi yetersiz. Ya da gereken önem verilmiyor.. Ciklet kadar değer görmüyor. Bu balıkları soran çok kişi yok. Ankaradaki Ordas'ta Hüseyin abi beni hala iyi bilir. Kim Batmana defalarca otobüslerle balık getirtirdi ki. Kova içinde bile götürmüştüm.
     
  10. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Valla Selçuk Bey aramıza hoşgeldiniz... Ben ve Volkan Gürsoylar arkadaşımız bu yola resmen baş koyduk... Koi kılıçkuyrukla başladık, ben beceremedim KAAK ile devam ediyorum... Volkan hala Koilerle cebelleşiyor ama benden fazla yol kat etmiş durumda...

    Yılmak yok başaracağız... :helalolsun:
     
  11. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
  12. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Şimdiki duruma bakın bir de Selçuk Bey... Balıkların renkleri matlaşmış ya da turuncu karışmış durumda... Bir ara kan kırmızı KAAK'ları dünyaya ihraç ettiklerini, bize de bunları layık gördüklerini bile düşünmeye başlamıştım...

    Yapacağız artık bir şeyler... Bulacağız yolunu... Yeter ki şu bendeki kırmızı dişilerden biri erkeğe dönüşsün... Ya da şans eseri bendeki KAAK'lardan biri yavrulasın... Amin...
     
  13. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
    http://www.youtube.com/watch?v=AI0_YXn3AvM&feature=related

    Galiba tekrar hasta oldum. :(
    Akvaryumcuyla konuştum. İthal istediklerinde en az 100 tane yolluyorlarmış. Zaten yaşatması sorun.Getirtmeyi pek istemiyor. Ordas sağ olsun.Ordastaki bayan ne kadar istersen getiririz dedi. Alacağız galiba . İthallerini de netten izleriz.
     
  14. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Selçuk Hocam,

    Çok insafsızsın hani... 65 lt'de Koi ve KAAK birlikteliği kurmuştum ve bu geçtiğimiz hafta seri şekilde Koi kılıçları kaybettim... Sadece biri hayatta, diğerlerinin gözleri de sürekli klozette idi zaten... Muratlarına erdiler... Ya şimdi 5 KAAK ve 1 Koi ve iki kan kırmızı Red swordtail olarak devam ediyorlar... :(

    Heralde bundan sonra Koi kılıç da almam, bunlarla devam ederim... Bir tane düz Red/Red Eye erkek yakalasam çok süper olacak ama işte, ORDAŞ bu getirdiklerinin hepsi ya dönme ya da erkekliği baskılanmış, kısırlaşmış erkekler... Biz yine umudu kan kırmızı Red swordtail dişilerinin dönmesine bağlayalım...

    Bu arada gelen balıklara çok dikkat et aman... İstanbul'a geçen ay gelen iki parti de beyaz benek vardı... Gelenlerin birinde bile olsa kesinlikle tek bir kılıçkuyruk bile alma o tanktan bence... Bir de sağlam aldığın takdirde de artık biliyorsun damlatma ile aç balıkalrı akvaryuma ve iki gün sonra multivitaminli yem ver... Bulamazsan eczanelerde çocuklar için olan multivitaminler var... Onlardan birini al, yeme emdir öyle ver...

    Erişkin için olan multivitaminlerden uzak dur, kısa sürede daha etkilidirler ancak uzun vadede karaciğerlerini mavfedebilir... Marka istersen sana kendi kullandığım VitAgil'i öneririm... Ben bir tutam yeme 1 mililitre olacak şekilde koyuyorum, şırınga ile ölçerek tabii... Genelde de 2 tutam yem yapıyorum, dipte çöpçüler ve CAE'ler de var çünkü...

    Hadi şimdiden kolay gelsin...
     
  15. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Abdullah Abi kıracaksın prednison ampulu,boşaltacaksın yeme,bu kadar basit.Teesüf ederim yani,dozajını bile vermiştim :(
     
  16. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Hahahaha... Kortizol verecek balık kalmadı ki... :D

    Yanlış mı oldu tepkim? :( mu olmalıydı? Neyse...
     
  17. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
    Arkadaşlar yabancı sitelerden albino aykılıçla ilgili bilgi araştırması yapıp dilimize çevirebilir miyiz?

    Acaba bu balıkları yetiştirmedeki tek sorun suya adapte etmek ve hormon mu?Yok mu yabancı dile hakim olup ta bu konularda araştırma yapabilecek bir arkadaş? Daha evvel siyah kılıç üretimi ile ilgili makale çevrilmişti. Acaba kırpık ta olsa albino kılıçlarla ilgili uzman bilgileri yok mudur?

    Bu arada 450lt akvaryum siparişi verdim. Sırf albino aykılıç beslemeyi düşünüyorum. Bergama kökenlilerden alarak bulunduğum yerin suyuna adapte oluyor mu diye baktım, sağlıklı görünüyor... Bakalım ya nasip..

    İnsan mutlaka bir şeylerle meşgul olmalı. İşinin dışında kendini vereceği belki ulaşılması zor, belki komplike bir şey de olabilir. Fakat insan bakışını kendi dışında da tutabilmeli. Hobi sanırım bu anlama geliyor... İnsanı bir yandan meşgul ederken öte yandan onu dinlendirerek enerjisini olumlu yönde kullanmış oluyor. Baktığımız zaman Osmanlı padişahlarının bile marangozluk , kuyumculuk, okçuluk vs gibi hobileri var.. Kendilerini vererek kendilerinden ve dünyadan uzaklaşabildikleri bir ilgi alanı...Her neyse.

    İşte zor olan Albino Aykılıç sevdası da böyle bir şey. Uzadı kusura bakmayın..
     
  18. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Selçuk Bey,

    Albino balıklarda su adaptasyonunun bozuk olması ile ilgili makale çevirilerine başlangıçta yer vermiştim... Maalesef kılıçkuyruklardaki alinizm bilim dünyasına araştırmak için pek cazip gelmediğinden bu konu ile ilgili spesifik yayın bulmamk mümkün değildir...

    Ancak son Koi Kılıçkuyruğumun beni terk etmesi ile birlikte tankı sadece Albino Aykılıç yani KAAK (bu arada KAAK kısaltmasındaki ilk "K" harfi balığın rengini belirtmesi bakımından muhakkak kullanılmalıdrı yoksa bembeyaz "gerçek albino" kılıçkuyruklar ve aykılıçlar da bulunmaktadır) ile doldurdum... Birinci gözlemim Selçuk Bey'in de belirttiği gibi osmoregülasyonun bozuk olmadığı noktasında ancak bunu zaten beklemiyorduk... Nedeni ise çok basit... Albinizm oküler (göz), kutanöz (deri) ve okülokutanöz (hem göz hem deri) olmak üzere üçe ayrılmaktadır... Bunlardan kutanöz ve okülokutanöz albnizmi olan balıklarda suya adaptasyonda bozukluk olacaktır... Çünkü deride yeterli melanin bulunmamaktadır... Bu sebeple suya adaptosyonu düzenleyecek kortizol mekanizması devre dışı kalmaktadır... Ancak oküler albinizm de böyle bir durum söz konusu değildir... Çünkü bu balıkların derisi normal su adaptasyonunu sağlayacak melanin pigmentine ve melanin toplayan hormona sahiptirler...

    Yani Selçuk Bey KAAK'larınız için endişelenmeyin... Ancak damlatma yönteminin dışına da çıkmayın... ORDAŞ'ın balıklarında aşırı miktarda kortizol kullanıldığı baskılanmış erkek cinsiyetinin hormonlu yem kesilir kesilmez kendisini göstermesi ile sabittir... Bu nedenle sürekli kortizol varlığına alışkın bir balığın suya adaptasyonu buna göre şekillenmiştir... Yani desteklidir... Ancak hormonlu yemin kesilmesini takiben kortizol ilavesi olmadığından suya adaptasyon mekanizması yeni duruma kendi alıştırana kadar balıkların osmotik şok nedeni ile kaybedilmesi ihtimal dahilindedir...

    Bu arada KAAK'larınız hayırlı uğurlu olsun...
     
  19. aykılıç

    aykılıç

    Mesajlar:
    63
    İsim:
    SELÇUK KARTAL
    bunlar da var.. çin işi.. Tül kuyruk KAAK

    [​IMG]
     
  20. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Selçuk Bey,

    Madem gündeme getirdiniz... ORDAŞ'ın ay kılıçlarının bazılarında da buna benzer bir varyete ortaya çıktı yakın zamanda... Ancak KAAK'larda değil de Turuncu üzerine kuyruğa doğru küçük siyah noktalı olanlarda... Ay kılıçların arasında kalan boşluk şeffaf/renksiz tül ile kapanmıştı... Bu balıklardan da iki tane almıştım ancak yaşatmak nasip olmadı... Daha sonra gelen paritlerde de bu balıklara rastlamadım... Ama ORDAŞ'ta fark etmiştir heralde, yakında sadece bunları üretip satmaya başlarlar...
     

Sayfayı Paylaş