Balıklarda Farklı Varyeteler üretmek

Balıklarda farklı türlerin değişik varyetelerinin üretimini doğru bulmuyorum. Balıkların farklı türlerinin birleştirilerek akvaryum ortamında yeni türler üretilmesini doğru bulmuyorum. Zira bu apayrı bir şey ortaya çıkaracak ve ne yazık ki doğaya daha fazla zarar vereceğiz. Bu konuyu şimdilik uzatmıyor ve bu kadarla yetinerek doğru bulmadığımı ve sizin prim vermemenizi rica ediyorum.

Ayrıca yaratıcıları ifadesi pek doğru değil. Zira yaratmak bir şeyi yokluktan varlığa getirmek demektir değil mi?
Bu balıklar için bir "yoktan var eden" değil de "var olanı değiştiren" söz konusu. Yaratıcı Allah'tır, üretici bizleriz, O'nun izniyle.

Bir diğer konu da, bu tarz üretimler neticesinde hiç de sağlıklı olamyan fakat her türlü göze hitap eden sevimli balıklar üretildi. Bu balıklar görsellik amaçlı olarak laboratuvar ortamında farklı türlerin bir araya getirilmesi ile elde edildi. Ama ne yazık ki pazarda satılan mor civcivler gibiler. Embriyo halindeyken yumurtaya mor boya enjekte edilir ve o canlının doğması beklenir. Sorna doğar ve kısa sürede ölür. Bu şekilde genetikleriyle oynanan balıkların da bir süre sonra tatlı suda görmeye alışık olduğumuz güzel görünen ama nefes yetmezliği olan bir türe dönüşmesi muhtemel.

Biz akvaristler olarak madem canlılarımızı özenle seçip büyütüyoruz, besliyoruz o halde doğanın dengesini bozacak şeyler yapmaktan da kaçınmalıyız. Ve hatta evde balık beslemek hususunda dahi ciddi endişelerim var. Şimdilik doğaya saygı duyalım ve ürticilerin genetikleri değiştirip bize lüks balıklar sunması bizim cezbetmesin. Nitekim o balıklara ulaşmak için başka balıklar can veriyor.

Hasta birinin yaşayabilmesi için sağlıklı birinin -karşılık beklemeden- canını vermesi ne kadar doğrudur?
Ama bunu yapıyorlar işte. Bir amaç uğruna.. Balıklarımız ve mercanlarımız ne yazık ki yedek parça haline geldi, geliyor..

 

O kadar körelmişsiniz ki her duyduğunuza inanır olmuşsunuz.Azıcık gerçek hayatta neler olduğunu araştırmanızı tavsiye ederim.Aşağıda ki sadece bir lafınıza örnek.Araştırma ve geliştirme olmdan şu an kullandığınız interneti bile kullanamazdınız.Tamam dininizi yaşayın ama bilimede saygınızı eksik etmeyin.

Saygılarımla

 

Teşekkür ederim değerli yorumlarıniz için.

LT18i cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 

Yazık hayvancıklara yav kaporta boyaya girmiş garibanlar

mobil online 7x24

 

Çok sevdiğim bir söz var, onu söyleyip öylece çekileyim kenara. Kalp kırmadan, kimseyi üzmeden:
"anlaşamamakta anlaşalım"

Peki, şimdi bu civcivlere öyle yada böyle, bu yapılan şeyi konuşmayalım da, Burak sen bunu nasıl söylersin, sen bunu yanlış biliyorsun bak doğrusu budur mu diyelim? Yani civcivlere yumurtayken boya enjekte edilmiyormuş, işte bak; doğduktan sonra leğene bocalama döküyoruz, çimento harcı karıştırır gibi hayvanlar boyanıyor mu diyelim? Ben miyim körelen ?

Çoka cayip, hanginiz kendini açıklamak zorunda kaldı ki bu forumda daha önce? Sanırım bazılarımızla aramızdaki farkı ortaya çıkaran şey şu, ben hayatımı o bazılarımızdan farklı yaşamıyorum. Siz de müslümansınız ben de. ee, o halde ne fark var? Hah, işte fark şurada ortaya çıkıyor : Benim tek farkım yaptığım işlerde islamiyete uygun iş yapabilmek. Önce gider namazımı kılarım, duamı eder tesbihimi çekerim ondan sonra da işime bakarım. Fatih Sultan Mehmet'in, Mimar Sinan'ın yaptığı gibi Kur'an'ın emrettiği gibi ilime ve bilime sarılırım. Fakat önce islam derim ben. Çünkü sonumuz da o olacak. Önce dünya, sonra ahiret dersem, sonum hüsran olacak. eh madem hepimiz müslümanız o halde müslüamnca yaşamayı birbirimize tavsiye edemezmiyiz?

Buna göre yaşıyorum, buna göre hayatımı düzene koyuyorum. Ve ilk emri en sonra asla bırakmıyorum. "Oku" ilk emir, burada öyle sırlar var ki 3 tane harf içinde, bunu anlatmak çok ama geçekten çok uzun sürer.


Ve son sözüm de şudur ki, benim vaaz yetkim yok. Ben vaaz edecek olsam burada vaaz etmem ki, burası yeri değil. Benim feriştahım kimdir onu da anlamadım ama saygımdan dolayı kişisel olarak hiç kimseyle atıp tutmuyor ve kimseyi rencide edecek bir şey söylemiyorum. hakikaten bu sadece saygımdan dolayı yoksa başka bir ilişkiden bir bağdan dolayı değil. Zira bu mesajları yazmama sebep olan şey de bu. Ben bir önceki yani konunun başındaki yazımda kimseye bi şey dememişim, bu belli. Ama bana denilen şeyler var. Ne yapayım ben şimdi? Tamam, yuttum.

Bu konu neden uzadı biliyormusunuz ?
Adını nickini bile bilmediğim bir arkadaşımız bir şey yazmıştı. Yapılan bazı çalışmaların sonucunda ortaya çıkan yeni bir varyete için, "balıkların yaratıcıları" kelimesini kullandı. Ve ben de buna karşı çıktım. Olay buradan patlak verdi. Ve bu noktaya geldi.

Ve şans diye bir şey yoktur.
Bu konuyu isterseniz bambaşka bir başlık altında konuşabiliriz.

Lütfen, aramızda bir fark olmadığı gerçeğini kabul edin. Buluştuk, tanıştık. Varmıydı sizden bir farkım? Bu forumda photoshop'u benden adha iyi kullanan biri var mı mesela? hanginiz sırf eğlence olsun diye Akvaryum Portalı Haber Ajansı diye bir ajans kurup da eğlenceli yazılar yaptınız? Kaç kişi bu forumda benim kadar güldürecek mesajlar attı? hatırlarmısınız H.A.H.O.H.A diye bir şey yapmıştım. hahoha yazılıyor, Haber Almaktan Haberi Olmayan Haber Ajansı. Logosunu da kendim çizdim. Bu forumda bunu yapabilecek kapasitede kaç kişi var? O halde bunu yapabilen birisine sırf namazında niyazında diye nasıl olur da bu şekilde şeyler söylersiniz?

Benim de sizin gibi elim ayağım var ve ben belki de teknolojiyi sizden daha fazla kullanmak zorundayım, takip etmek zorundayım. aramızdaki bunca benzerliğe rağmen ben namaz kılan ve dua edip sohbet dinleyen birisi olarak nasıl körelmiş olabilir ve vaaz, feriştah, bilime saygısızlık... Bunları nereden nasıl çıkarıyorsunuz ? Sohbete davet ediyorsam kötü bir şey mi yapıyorum ? Cehenneme mi çağırıyorum? Cennete mi?
içinizden sizin iyiliğinizi isteyen kişilere ne kadar da merhametsizsiniz..

Şans diye bir şey olsaydı, benim bu siteye gelmem ve bu yazıları yazmam da tamemen şans eseri olurdu. Ve siz yaşarken sizin hayatınız o 1 miyar spermden sadece biri olarak dünyaya geldiyse, sona ermesi de şansa bağlı değildir. Şans eseri dünyaya gelmedik, şans eseri ölmeyeceğiz. Yaşamamız da doğumumuz da, ölümümüz de değişmez kanunlara bağlıdır.

Tamam, yuttum.
Tamam, meydan sizin bundan sonra.