1. Hoş geldiniz, Akvaryum Portalı ailesine katılım için kendinizi hazır hissediyorsanız üye olun.
    Yardım sayfasından forum kullanım desteği alın.

Canlı Doğuranlarda "Doğumhane"lerin Kıyaslanması ve Yeni Öneri "Beyaz Kap"

Başlığı 'Canlı Doğuran Portalı' kategorisinde Neverlander tarafından 2 Mart 2009 başlatılmıştır.

  1. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Merhabalar arkadaşlar...

    Birçoğumuzun canlı doğuranlardan muradı “canlı” yavrulardır… Ama belli başlı birkaç canlı doğuran türünün (velifera, moli) dışında kalanlar yavrularını “canlı” yem olarak görmektedir… Her ne kadar moli ve veliferalar yavrularını yemeseler de tanklarımızda bulunan diğer canlı doğuranlar (kılıçkuyruk, lepistes, plati) –özellikle de kılıçkuyruklar- canlı doğuran yavrularının tadına karşı koyamamaktadırlar… Hele bir de hobiye yeni başlayan arkadaşlarımız –aynı bizim gibi geçmişte akvaryumcuları tarafından yanlış bilgilendirilip- tanklarında melek ve gromi bulunduruyor olabilirler… Bu ikisi özellikle yavru avcılığıyla tanınan türlerdir… Melekler gece görüşüne de sahiptir ve karanlıktan faydalanıp yavrular saklanabilirler düşüncesi bunlar için geçersizdir… Çoğu zaman yavruluk içindeki biraz “dikkatsiz” yavrular da meleklerin ekstra öğünlük yemeği olmaktan kurtulamazlar… Gromiler nispeten daha beceriksizdirler… Tek bir gromi açık hedefleri affetmez ancak saklananlar için elinden pek bir şey gelmeyebilir… Ancak iki adet grominiz varsa tüm canlı doğuran yavrularınıza “elveda” diyebilirsiniz… Bunlardan biri yavruları saklandıkları yerde rahatsız ederek çıkmasını sağlarken diğeri kendisine doğru kaçan yavruları mideye indirir… Sonra yerlerini değiştirirler… Diğeri kovalar, öbürü yer bu sefer…

    Kendileri yemese de çöpçü, vatoz gibi balıkların da yavru balıkların yem olmasında önemli rolü bulunmaktadır… Özellikle dibe çöküp dipte kalmayı tercih eden yavrular bulundukları yerde kamufle olmuş olsalar bile yakınlarına gelen çöpçü ve vatozlardan rahatsız olan yavrular hızla yukarı çıkarlar ve bu sırada erişkin balıklara yem olabilirler…

    Yavruların saklanarak ebeveynlerinin ve diğerlerinin midesi ile tanışmasını engelleyecek çeşitli uygulamalar mevcuttur… Bunlardan ilki doğumu yavrulukta yaptırmaktır… Ancak yavruluk anne balık için bir stres-hanedir… Balık burada strese girip çoğunlukla erken/ölü doğum yapabilir… Ya da doğumu gerçekleştirse bile kendisi hastalanır ve yakın sürede ölür… Diğer uygulama tankta yavrulara saklanacak yer sağlamaktır… Bunun için üç ayrı materyal kullanılmaktadır… Birincisi rafya, ikincisi delikli kayalar ve üçüncüsü bitkiler…

    Rafya, pastanelerde paket bağlamakta/süslemekte kullanılan şerit iplerdir… Her yerden temin edilebilir… Bir bıçak yardımı ile rafyada bukleler ve kıvrımlar oluşturularak yavrular için saklanma yerleri oluşturulabilir… Rafya akvaryumda bir yere sabitlenerek kullanılabilir… Ancak rafya kullanımının bazı problemleri vardır… Bunlardan ilki, rafyanın akvaryumdaki bütün pislikleri de saklayabilme özelliğidir ki bir müddet sonra çürümeye başlayan pislik ve atıklardan sizi cidden rahatsız edecek kokular yükselmeye başlayacaktır… İkincisi rafya ağırlığına bağlı olarak kısmen akvaryum tabanına doğru batmasına karşın bir kısmı sürekli su yüzeyinde olacaktır… Yavrular özellikle rafyanın su üstü kısmını tercih etmektedirler… Burada yavru daha doğrusu “tüketilebilir canlı protein depoları” olduğunu fark eden kılıçkuyruk ve lepistesler de bundan sonra rafyanın su üsütünde kalan kısmına hücumlarda bulunacaklardır… Rafya etkilidir ve yavrular bu hücumlardan kurtulacaktır… Ancak hücumlar sırasında rafyanın birbiri içine geçmiş bukle ve kıvrımlarının içine giren erişkin kılıçkuyruk ve lepisteslerin bir kısmı kendilerini kurtarmayı başaramayacaktır ve solungaçları sıkıştığından boğulup öleceklerdir… Rafyanın üçüncü olumsuz özelliği görüntü kirliliği oluşturmasıdır…

    Canlı doğuranlardan Poecilia cinsine mensup bulunan velifera, moli ve lepistes yavruları doğduklarında dibe çökseler bile en kısa sürede akvaryumun üst kısımlarına çıkmak isteyeceklerdir… Tabii bu sırada diğerlerine yem olacaklardır… Belki moli yavruları yeni-doğan boyutları nedeni ile biraz avantajlı olsa da, hücceten yutulmak yerine ısırılmaya kalkışılacak ve bu arada aldığı darbe nedeni ile ölecektir… Xiphophorus cinsinden olan kılıçkuyruk ve plati yavruları dibi daha çok tercih eden yavrulardır… Özellikle delikli kayaların kovuklarını oldukça benimseyeceklerdir… Bunlar bu yavrular için iyi saklanma alanları oluşturur… Ancak delik derinlikleri az ise sorun yaşamaları ve kendilerini midede bulmaları riski yüksektir…

    Bitkiler kullanılarak oluşturulan saklanma yerleri gayet işe yarardır… Ancak burada deneyim sorunu ortaya çıkmaktır… Akvaryumlarda bitki yetiştirmek deneyim gerektirmektedir… Her ne kadar kolay yetiştirildiği, herhangi bir ekstra gereksinim istenmediği belirtilen bitkiler olsa da bunları da –en azından saklanma imkanı oluşturacak derecede sık bir şekilde- yetiştirmek deneyim ve sabır gerektirmektedir… Özellikle daha hobinin balık bakımı kısmını tam manası ile geçememiş olan arkadaşlar için bitki yetiştirmek bayağı bir zahmetli olabilir… Plastik bitkiler ise akvaryumda bulundurulmaması gereken objelerdir… Kalitesiz plastikten yapılanlarının suya salınım yapıp balıklarınızı zehirlemesinden sert ve sivri yüzeylerinin balıklarınızın yaralanmasına ve sonuçta enfeksiyon kapıp hastalanıp ölmesine kadar zararları mevcuttur…


    Benim önerim ise; -özellikle hobinin başlangıcında olan ve/veya tankını yeteri kadar bitkilendirme şans, imkan ve deneyimine sahip olmayan hobici arkadaşlar için- doğum yapması çok ama çok yaklaşmış gebe balığı tercihen beyaz renkte, yayvanca bir kaba almak ve loş bir ortam hazırlamaktır... Balığın gebelik durumuna bağlı olarak kısa sürede kabın içi kısa sürede yavru balık ile dolacaktır... Bu kabın içine başka bir şey koymaya gerek yoktur, keza anne balık yavrularına zarar vermeyecektir... Ben bu yöntemle >20 gebe canlı doğuran dişisinden ~1000 yavru aldım...

    Bu yöntemin uygulanmasında dikkat edilecek noktalar ise şunlardır:

    1. Kabın büyüklüğü ve içindeki su miktarı dişi balığın rahatça hareket etmesine izin verecek ölçüde olmalıdır…
    2. Kabın içindeki su dişi balığın çıkarıldığı akvaryumdan alınmalıdır… Bu sayede suyun özellikleri ve sıcaklığı gibi balığı etkiyecek faktörlerde değişiklikten kaçınılmış olacaktır…
    3. Kabı uygun bir odada -sessiz sedasız, kimsenin pek girip çıkmadığı bir yerde- uygun bir yere bırakılmalıdır...
    4. Kabın üstü kesinlikle örtülmelidir… Bu hem balığın aşırı huzursuz olmasını hem de kaptan dışarı atlasını engelleyecektir… Ancak yine de küçük bir alan açık bırakılmalıdır…
    5. Doğum süresinin uzayabileceği göz önüne alınarak kabın içine havataşı konulabilir… Bu havataşının hava motoru ile bağlantısını sağlayan hortum tercihen bir şekilde sabitlenmelidir… Kabın içine aşırı hava verilmesinden kaçınılmalıdır… Zamanla soğuyacak suda oksijen tüketimi azalacaktır…
    6. Kabın içindeki balık yemlenmemelidir… Bunun nedeni hem doğum yapacak balık yem almayacaktır hem de yenmeyen yemler suyun dibine çöküp suyu kirletecektir… Balığın aç olması tüketeceği oksijen miktarını daha da azaltacaktır…
    7. Her ne kadar anne balık yavrularına saldırmasa da -tedbiri elden bırakmamak için- dileyen arkadalar belli aralıklarla doğan yavruları başka bir kaba toplayabilirler… Bunun için en uygun metod: su yüzeyine yakın yavruların hemen yakınına bir fincan daldırıp fincanın içine akan suyun akıntısı ile yavruyu yakalamaktır...

    Sıkça sorulan soru: “Neden kabın rengi beyaz olmalıdır?”

    Cevap: Deneyimlerime göre beyaz renk kaplarda doğum daha hızlı ve etkili olmaktadır… Başka bir forumdan saygıdeğer arkadaşım Mehmet Emin Göltekin’in de katıldığı üzere beyaz rengin gebe balık üzerinde doğumu hızlandırıcı ancak balığın hastalanmayacağı bir düzeyde strese yol açtığını düşünüyorum… Bu stres düzeyi ayrıca balığın yavrularını yemesini de engellemektedir… Balığın hareketleri izlendiğinde tek derdinin kaptan bir an önce çıkmak olduğu anlaşılacaktır… Beyaz kap haricinde kırmızı renkli kaplarda kullanılabilir… Ancak bu kaplarda doğum süresi uzamaktadır… Kaçınılması gereken renk ise mavidir… Bu renk kaplardaki gebe balıklar doğum yapmamaktadırlar…

    Önemli Not: Beyaz kap yöntemi kesinlikle Gambusya’lar için uygun değildir… Gambusya’lar bu renkten dolayı strese girmemekte ve doğan yavruların hepsini yemektedir… Bu nedenle gambusya’ları beyaz kaba bile alsanız başında durup fincan yardımı ile doğan yavruları hemen toplamanız gerekmektedir… Fincanı daldırdığınızda -bütün diğer canlı doğuran dişilerinin aksine- gambusya dişisinin sizin ve fincanınızın varlığından hiç de rahatsız olmadığını hatta bazen meydan bile okuduğuna şahit olacaksınız…

    Risk: Beyaz kap yöntemi kesinlikle doğumu çok yaklaşmış ve bu nedenle yavru balıkların gelişimlerini çok büyük oranda tamamlamış olduğu durumlar içindir… Doğumuna nispeten uzun (~96 saatten fazla) süre olan yavrular beyaz kaptaki anneleri tarafından doğurulmaya başlayacaktır… Bu durumda gelişmemiş yumurta veya ölü doğum ile karşılaşılma ihtimali çok yüksektir… (96 saat yaklaşık olarak kese ile doğan balığın kesesinin düşmesi ve karın kısmındaki yarığın kapanma süresidir… Kese ile doğan yavrulara yüksek düzeyde hava verilmesi gerekmektedir…)

    Dikkat edilecek nokta: Yavru balıkların bir kısmı doğduktan sonra kısa sürede açılamamakta yani üzerine katlanmış halinden doğrusal hale geçip yüzmeye başlayamamaktadır… Açılama süresinin uzaması yavru balığın boğularak ölümüne neden olacaktır… Bu nedenle kabın içi ara ara gözlenmelidir… Bu tip yavrular var ise derhal ince uçlu bir obje temin edilmeli ve açılamamış balığa açılana kadar bu obje ile dokunulmalıdır… (Bu olay insan bebeklerinin doğunca ağlaması gibi refleksiftir… Ancak bebeklerden de bir kısmı doğduklarında ağlamamakta ve bu nedenle popolarına ağlayana kadar sertçe vurulmaktadır… Bebeklerde ağlama havanın akciğerlere dolmasını ve bu sayede kendi başına akciğer solunumun başlamasını sağlamak içindir…) Beşinci deneme sonunda açılıp yüzmeye başlamamış yavru balık çok büyük olasılık ile ölmüştür…

    Bol yavrular dileği ile…
     
  2. taygun

    taygun Guest

    Eline sağlık Abdullah.

    Çok severek ve zevkle okuduğum bir yazı olmuş. Özellikle madde 7'den sonra yazılanları ilk defa okuduğum için öğrendiklerimden keyif aldım.

    Teşekkürler
     
  3. YIKIKTEMO

    YIKIKTEMO

    Mesajlar:
    30.098
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Temel Sert
    Tecrübe aktarımını bilgi karışımıyla çok güzel aktarmışsın yine Abdullah hocam, ellerine sağlık. Yavaş yavaş derslerimizinde neticesi olarak ve sizlerin sayesinde bu tür hakkında da bilgileniyoruz.

    Teşekkür ederiz.
     
  4. Muzikopat

    Muzikopat

    Mesajlar:
    2.586
    İsim:
    Hüseyin ÇELİK
    Abdullah Abi yazını sonuna kadar büyük bir zevkle okudum. Çok güzel bilgiler vermişsin. Emeğine , yüreğine sağlık. Teşekkürler.


    Saygılar...
     
  5. sadiksena

    sadiksena

    Mesajlar:
    34
    İsim:
    SADIK SENA YEŞİLYURT
    Abdullah Abi aktardığın bigilerin pek çoğunu ilk defa görüyorum ki bunlarda senin deneyimlerin. Ellerine sağlık gerçekten harika bir paylaşım olmuş. :cicek:
     
  6. volkantr34

    volkantr34

    Mesajlar:
    3.301
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Volkan
    Eline sağlık Abdullahçım , çok güzel bilgilerin olduğu ve kolay anlaşılır anlatımınla ismi geçen balıkları olanların yavru almalarında değişik yöntemleri klavyeye dökmüşsün. Emeğine paylaşımına sağlık.. :helalolsun:
     
  7. Desert Falcon

    Desert Falcon

    Mesajlar:
    608
    Çok iyi olmuş.Yoğurt kabını buldum Abdullah abi :=)
     
  8. YIKIKTEMO

    YIKIKTEMO

    Mesajlar:
    30.098
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Temel Sert
    Abdullah hocam, ben şimdi aslında yazı içerisindeki metotları okuyunca fincanla yavruları toplamak fikrinde akvaryumun başında olunması gerektiği düşüncesine vardım.Bu her zaman mümkün olacak birşey değil. Aslına bakarsan Abdullah hocam, son dıy paylaşımında sizlere önerdiğim aşağıdaki uygulamaya bir tekrar bakalım ve bunun akvaryum içerisinde uygulanırlığına ve sıfır stresle, akvaryum başında yavruları kollayarak tek tek toplamadan nasıl yapabileceğimize bakalım.

    Bu uygulamanın stres tarafındaki haklılık payı yüksek. Ben ana akvaryum içerisinde son derece anne balık açısından stressiz ve yavrular için güvenli modelini yapabiliriz. Sonuç olarak sistem benzerliğiyle brlikte uygun büyüklükteki bölme içerisinde ve ana tankta olması değil mi?

    En kısa sürede paylaşacağım ve tekrar görüşleriniz alacağım.
    Saygılar...
     
    Düzenleme: 14 Mayıs 2016
  9. Emrah Ece

    Emrah Ece

    Mesajlar:
    2.320
    Yer:
    İSTANBUL
    İsim:
    emrah ece
    Temel abi asıl olay balığı strese sokmamak değil, balığı strese sokup erken doğuma zorlamaktır. Beyaz kap uygulamasının asıl amacı stres zaten
     
  10. YIKIKTEMO

    YIKIKTEMO

    Mesajlar:
    30.098
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Temel Sert
    Bırakalım hayvan zamanında doğum yapsın o zaman ? Nedir erken doğum acelemiz? :bilmem:

    Yukarıdaki paylaşımı o zaman beyaz kab içerisinde uygularsın ve hatta akvaryuma kenardan asarsın olmaz mı?
     
  11. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Temel Hocam,

    Yukarıda da değinildiği gibi eğer gambusya doğrutmuyorsan zaten merak etme doğum yapan balık kendi stresinden yavruları bile yiyemiyor... yavrular ile kuzu kuzu yan yana takılıyorlar...

    Gambusya'ya ise kar etmez... Elinde fincan başında bekleyeceksin...

    +1
     
  12. volkantr34

    volkantr34

    Mesajlar:
    3.301
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Volkan
    Kanka yanlız yavrularını doğum esnasında yememe olayı değişken bir durum.. Ben ana tankımda da yavru doğurttuğum tanktada yavruluktada anaç balığın yavrusunu yediğine çok kez tanık oldum.. Lepisteste ve özellikle kılıçkuyruk dişisi kesinlikle köşe bucak kovalıyor ve yiyor sağında solunda doğum esnasında yavru bile olsa.. Moli belki tamamda lepistes ve kılıçkuyruk :bilmem:
     
  13. Emrah Ece

    Emrah Ece

    Mesajlar:
    2.320
    Yer:
    İSTANBUL
    İsim:
    emrah ece
    Bana kalırsa en iyi yöntem beyaz bir makarna süzgecini yavru tankı üzerine yerleştirmek ve anaçları içine koymaktır, hamile balık beyaz süzzgecin içinde stresten kendini sıkacak ve patır patır yavrulayacak, düşen yavrular doğru akvaryumun içine ana balıkla hiç teması olmayacak, buda beyaz kap uygulamasının bi kademe daha iyisi, benim akvaryumcum bu sistemi kullanıyor
     
  14. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    +1000....
     
  15. volkantr34

    volkantr34

    Mesajlar:
    3.301
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Volkan
    Balığa stresle doğum yaptıracak isek yavrulukta doğurtalım o zaman :bilmem: Yavruluk balığı strese sokar , yavrular ölü doğar dişi strese girer ve ölebilir sözlerimizle çelişmiş olmayacak mıyız peki ? Bol bitkili bir tankta doğum daha stressiz, hızlı ve doğal olur.. Bence en sağlıklısıda bu..
     
  16. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Herkese düşünceleri ve katkıları için teşekkür ederim... Öncelikle ve kesinlikle tercihim doğumu bitkili tankta yaptırmaktır... Ancak malumunuzdur ki bitkili tank yapmak deneyimve zaman ister... Buraya yazan hemen herkesin bitkili akvaryumu var ve sorunu yok ama ya olmayanlar ne yapacak...

    Stres:

    Yayvan kapta hayvan strese girmez... Eğer girse idi mavi renkli kaplarda günlerce kalıp doğum yapmadan çıkmazdı ve hayatına kaldığı yerden devam etmezdi... Beyaz renk stres yapar... Ama bu stresin dozu azdır... Çoğu akvarist yavruluğa koyup da doğurttuğu balığını doğumdan sonra ana tanka salar ve 2-3 gün sonra balığın ölüsünü akvaryumdan çıkarır... Benim beyaz kapla doğurttuğum hiçbir balık bu şekilde ölmedi... Çok ama çok yuzun süre benimle kalıp defeatle yavru verenleri oldu... Hala bunlardan birkaçı damzılık olarak tankımdadır... Kanaatim beyaz rengin hayvanı öldürecek şekilde değil doğurtacak düzeyde strese soktuğudur... Bu yöntem yavruluğa karşı daha sağlıklı ve mutlak şekilde bitkili akvaryumdan daha dezavantajlıdır...

    Yavru yeme:

    Beyza kapta doğum yaptırdığım balıklardan hiçbirinin (lepistes, moli, velifera, kılıçkuyruk, plati) yavru yediğine şahit olmadım... Ha tek tük yemiş olabilirler... Dediğim gibi başlarında durup da kontrol etmedim... Ama her doğumda en az 50 yavru aldığım düşünülürse pek de yememiş gibiler... Ne dersiniz? ;)
    Ama iş gambusyaya gelince değişiyor... Gambusyalar ne strese giriyor ne de yavru yemekten vaz geçiyor...

    Kendinden delikli çeşitli objeleri yavruluk olarak kullanma:

    Ben bir ara 35 lt'lik akvaryumumu doğumhaneye çevirmiştim... Doğumu da eşimin mandallığında yaptırıyordum... yavruluktan daha genişti... Ancak burada da şöyle bir sorun oluyordu: Doğan yavruların bir kısmı delikten aşağı inmeyip yukarda kalıyordu ve yeniyordu... Bazı yavrular akvaryuma düştükten sonra yukarı çıkıyor ve yine yeniliyordu... Yani yavru alma kapasitesi bu olaylar nedeni ile düşüyordu... Özellikle lepistes, kılıçkuyruk ve platilerde...

    Akvaryum içine doğurtma:

    Bitkili tanklarda da sıkıntı olabiliyor... Volkan'ın değindiği gibi doğuracak balığı diğerleri anladığında etrafını çeviriyorlar ve o doğurdukça yavruları yiyebiliyorlar... Burada çözüm akvaryumu tamamen karartmak oluyor... Tabii her zaman mümkün olmuyor...
     
  17. YIKIKTEMO

    YIKIKTEMO

    Mesajlar:
    30.098
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Temel Sert
    Beyaz kab uygulamasına uygun olabileceğini düşündüğüm bir doğumhane fikrini paylaşayım. Gerçi dıy katagorisine eklediğime benziyor ama, bazı artıları var sanırım. Akvaryum içine vantuz ile takılabilirliği mesela. Tabi beyaz oluşuda var.

    Her tarafını deliyoruz beyaz kabın.

    Deldiğimiz beyaz kabı üzerine oturacak kadar genişlikteki uygun bir diğer plastik kabın üstüne oturtuyoruz. Kab alttaki kabın içine oturacak. En üste balıklar zıplamasın diye file örtüyoruz.

    Balıklarımız doğruruyor ve onlar doğururken biz dokuz doğurmuyoruz. :D
     
    Düzenleme: 14 Mayıs 2016
    Katubime bunu beğendi.
  18. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Süper Temel Hocam...
     
  19. YIKIKTEMO

    YIKIKTEMO

    Mesajlar:
    30.098
    Yer:
    İstanbul
    İsim:
    Temel Sert
    Beğenmene sevindim Abdullah hocam. Aslında diğer paylaşıma benziyor dedim ama, yine artıları olduğundan paylaşmak istedim. Minicik yavrulukların kullanıldığını biliyorum bu türün üretiminde. Bu onların yanında saray kalır sanırım.
     
  20. Muzikopat

    Muzikopat

    Mesajlar:
    2.586
    İsim:
    Hüseyin ÇELİK

    Saray da laf mı hocam. Çok rahat eder içindeki balık. Paylaşım için teşekkürler.




    Saygılar...
     

Sayfayı Paylaş