Cinsler, Türler ve Evrim üzerine birkaç soru

Cinsler, Türler ve Evrim Üzerine birkaç soru...

Öncelikle forumunuzun çok güzel ve içerikli olduğunu söylemeliyim, aranızda olmaktan çok memlunum. Geçireceğim zamanlar giderek artacaktır diye tahmin ediyorum.
Forumda biyoloji ve genbilim konusunda yetkin şahsiyetlerin de varolduğunu biliyorum, bu yüzden aklımda soru işareti olarak duran birkaç meseleyi açmak istedim izninizle.

Taksonomide cinsler ve türler ve sonra da alt türler ayrımı nasıl yapılmaktadır tam olarak bilmiyorum. İki tür evrimci görüşten haberdarım. Birisi klasik Darwinci, diğeri de Modern sentetik teori denilen Neo Darwinci teori. Bunlardan hangisi doğada olup bitene daha iyi yanıtlar verebiliyor acaba?

Canlılardaki türleşme sırasında DNA dizilimlerinde bir farklılık oluyor mu? Çok az istisna dışında iki farklı cins birbiriyle çiftleşemezken aynı cins içindeki farklı "tür"ler döl vermekteler. Bu anlamda canlılardaki DNA kodları aynıdır bu yüzden eşleşme olabiliyor diyebilir miyiz?

500 civarı saf köpek ırkının atasının Kurtlar olduğu kabul ediliyor. Bu anlamda bu ırklardaki fenotip farklılıklarına varyasyonlar olarak bakıyorum. Fenotipler saf ırklar olarak sabitlenebiliyor. Acaba yanıldığım bir nokta var mıdır? Darwin varyasyonların sınırsız olduğunu düşünüyordu. Ancak DNA nın keşfi ve gen havuzu kavramları bu düşünceyi iptal etmiştir demek me kadar doğru olur? Varyasyonlar ile DNA kodlarındaki mutasyonların biyolojik bir ilişkisi var mıdır? Yoksa herşey doğal seçilim ve uyum vasıtasıyla mı olmaktadır. Bunların bir alt-üst sınırı var mıdır? Doğal seçilimle evrim fikri mutasyonlar dışarda bırakılırsa ne kadar gerçeğe uygun olur?

Benim şu anki bakış açım cinslerin gen havuzları genişliğince birçok varyasyon sergileyebileceği ve burdan farklı türlerin oluşabileceği yönünde. Örnek vermek gerekirse Kurt, Çakal, Tilki aynı "cins"in farklı türleri olarak görünüyorlar. Birbirleriyle doğal ya da suni döllenebiliyor ve yavru verebiliyorlar. Olayın teknik yönünü hiç bilmiyorum. Bu konuda bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim, teşekkürler.

 

Tolga bey öncelikle forumumuza hoşgeldiniz.. Abdullah bey konunuzu severek cevaplandıracaktır.. Kendisi biraz hasta ama görür görmez sorunuzu seve seve cevaplandıracaktır.. Keyifli paylaşımlar dilerim..

 

Teşekkürler Volkan Bey hoşbulduk.. Abdullah Beye üzüldüm, inşallah ciddi birşeyi yoktur.

 

Soğuk algınlığı geçiriyordu en son , geçen hafta ki Tarabya yolculuğumuzda biraz üşüttüm kendisini istemeden :cekingen:

 

Tolga bey aramıza hoşgeldiniz. Tam Abdullah hocalık bir konu olmuş. Büyük ihtimalle bu konu sayfalar dolusu olacaktır.


Volkan hocam; şurda birtane eli sopalı Abdullah hocamız var,onuda hasta ettin yahu.

 

Tolga Bey bu soru hakikaten Abdullah Hocanın cevabını verebileceği bir soru fakat ben nacizhane bir cevap değilde bir görüş bildirmek istiyorum.
Normalde doğayı kendi kendine bıraktığınızda canlılar tür çaprazlamasını mecburiyetten,yada ihtiyaçdan yapıyorlar.Dediğiniz gibi bir sürü tür birbiri ile eşleşmeye uygun olmasına rağmen bunu mecburiyet harici yapmıyorlar.Genetik değişimlerde doğal şartların yönlendirmesi ile baskınlığı ve çekinikliği bazende dediğiniz gibi bazı yenilikleri beraberinde getiriyor.Amma velakin biz insanlar olaya elimizi atınca işin sınırları değişiyor tabiki.Bizim hayvanları çaprazlamamız,doğal yaşam alanlarını kısıtlamamız,yaban yaşamın içine olmaması gereken canlıları sokmamız (Buna sanırım en güzel örnek Avusturalya yerleşimcilerinin zamanında yaptıklarıdır yada geniş otlaklarda yaşayan otcul hayvanların alanlarında evcil hayvanların beslenmesidir)doğanın orjinal seyrini değiştiriyor.Gen havuzundaki genişlemeyi doğa kontrol ederken biz insanlar onuda berbat edip atıyoruz.
Terimlerde hata yaptıysam duayyenlerden şimdiden özür dilerim.Görüş belirtmeden edemedim.Saygılar...

 

Temel Hocam daha sonra bu başlık düzenlenecek ben de neden cevap yazmada geciktiğim için bir mazuretname yazayım...

1. Tolga Bey'in sorularının hepsini bir bütün halinde bir seferde cevaplayacağım için metin biraz uzun olacak ve henüz bitiremedim...

2. Şu an bu hafta içine yetiştirmem gereken bilimsel bir makale yazmak durumundayım... Kalıtsal/doğuştan yüz felçleri ile ilgili... Bir türlü Nisan beni rahat bırakmadığından konsatrasyon sağlayamıyorum ve uzuyor... Affedin...

3. Hala akvaryumların haftalık temizliklerini bile yapamadım... Derhal gidip onu yapacağım... Aksi halde önümüzdeki hafta Akvarist'liğe elveda demek zorunda kalabilirim...

 

Herkese tekrardan selamlar, Temel Bey çok teşekkür ederim inşallah burda da güzel paylaşımlarımız olur. Kafamda dolanıp duran bu sorular için Abdullah hocadan daha yetkin bi kişi tanımıyorum, benim için önemli bir konumda kendisi.

Daha çok temelde, bir organın daha karmaşık bir organa değişimi ya da olmayan bir organın varolması sürecinde olan bitenlerin nasıl olduğunu merak ediyorum aslında. Bu söylediklerim sadece doğal seçilimle olabilir mi yoksa DNA larda mutasyon bir zorunluluk mudur acaba?

Hepinize teşekkür ederim tekrardan..

 

Tolga bey öncelikle hoşgeldiniz...
Evrimin varlığını tamamen inkar etmesemde tesadüfen oluşmuş tek hücreli bir canlıdan yine tesadüfen tüm canlıların oluşmuş olmasına inanmıyorum kesinlikle, fakat evrimi genlerin mutasyonları neticesinde farklı fenotip ve genotip kazanmak olarak algılarsak bu doğrudur, sizin örneğinizdeki gibi köpeğin kurttan evrimleşmiş olması mümkündür fakat köpek hiç bir zaman kediye dönüşmeyecektir, klasik evrim teorisi bana kalırsa piltdown adamı ile çürüdü zaten maymundan adam olmaz (adamdan maymun oluyor ) evrimi bu bağlamda kabul ederim mesela kılıçkuyruk ve platilerin aynı türün evrimleşerek gelişmiş ve iki ayrı tür olmuş olması mümkündür ama bu kesin değildir mümkün olmayabilirde. Klasik evrim teorisi bir yerde tıkanıp kalır diyelimki doğrudur peki can nasıl oluşmuştur tüm kainat cansızken bir tek hücreye can vermiş olan nedir ? elbetteki doğadaki hiçbirşey sebebsiz ve tesadüf değildir...
Canlılarda dna dizilimini oluşturan iki set kromozomu düşünelim bu setlerdeki kromozom sayısı birbirinin aynı olmalıdır örneğin at ile eşeği düşünelim ciftleşir ve yavru verirler ama katırlar kısır olur (istisnai durumlar haricinde) önemli olan iki canlının çifleşmesi ve yavru vermesi değil doğan yavrunun üreyebilir bir birey olması ve kendisi gibi üreyebilir bireyler meydana getirebilmesidir katırın yavrusu olmaz çünkü annesinden aldığı kromozom sayısı ile babadan aldığı kromozom sayısı aynı değildir bir set kromozomu babadan bir seti anneden alır sayılar eşit olmadığından bir sıranın karşılığı gelmez ve boş kalır böylece kısır olmuş olur bazı durumlarda annede yada babada genetik bir rahatsızlık sonucu bir sıra eksik olacakki kromozom sayıları eşitlensin ve canlı ana babadan aynı sayıda krmozom alıp kendi setini tam karşılıkları ile oluşturabilsin ancak bu durumda katırlarda üreyebilirler yani çok istisnai bir durum, sonuç olarak sayı eşitliğinde yavru üreyebilen sağlıklı bir biraydir aksi taktirde değil.
Genlerde mutasyonlar olmazsa zaten canlı evrilmez, genler mutasyon geçirmedikçe bir sonraki nesile zaten aynı genleri aktarmış olacaktır, Kurt ile çakalın (belkide) atası ortaktı fakat gen dizilimleri birleştiğinde iki set tam karşılığını bulacak şekilde oturuyorsa yavruları üreyebilen bireyler oluşturur, iki türün çifleşmesinde yavru olacak diye bir şartta yok tabii yavru hiç olmayabilir, yada sakat olabilir doğada zayıfa yer yoktur ve sağlıksız bireyler doğmadan yada doğumdan kısa süre sonra ölürler.
Bir canlıda olmayan bir organın var olması yada işlev kazanması ''İşlev kazandıran mutasyonlar'' sayesinde olur, mutasyon olmazsa bu değişim zaten olmaz
Bana kalırsa filler beki bir gün kıllanıp mamuta benzeyebilirler ama ceylanların boynu uzayıp zürafa olamayacaklar tabii bu benim fikrim
Ben anladığım kadarıyla birşeyler söylemeye çalıştım umarım saçmalamamışımdır Abdullah abi yoksa baş aşçı yamağı var Hoca gelince önce beni bir sopalayacak sopa: daha şekilli şemalli bir açıklama yapacak ve varsa yanlışımı eksiğimi tamamlayacaktır sürçü lisan ettiysek affola.

 

Valla Emrah çok iyi bir öğrencisin... Gözlerinden öperim... Bu konuları özümseyebilmek kolay değil...

 

Hocam sağolsun

 

Tolga Bey emeğinize sağlık çok güzel , bilgilendirici bir başlık açmışsınız. Emrah abi o kadar çalışma biraz dinlen yaa



Saygılar...

 

Emrah Bey sağolun teşekkürler güzel ifadelerle açıklamışsınız

"fakat gen dizilimleri birleştiğinde iki set tam karşılığını bulacak şekilde oturuyorsa yavruları üreyebilen bireyler oluşturur"

Bu ifade benim için aydınlatıcı oldu zira işin teknik yönü olarak çok eksiğim var. Ben de mutasyonsuz bir evrim fikrini anlamakta zorlanıyordum zaten. Sadece varyasyonlar ile bir canlı ne kadar değişebilir ki, değişse bile fenotip olarak değişecektir sanırım, tıpkı köpeklerdeki ırklar gibi.

Abdullah hocanın cevabını çok merakla bekliyorum çünkü onun işi bu ve felsefi olarak da benim gibi düşündüğünden ifadelerini çok yakın buluyorum kendime

 

Canlılardaki türleşme sırasında DNA dizilimlerinde bir farklılık oluyor mu?

Olur mu ?

Olmaz herhalde ...

 

Evet güzel bir soru, ben de merak ediyordum bunu. DNA ların yapısını, ne olduklarını tam bilemediğimden soru işareti olarak kafamda şuan.

 

Abdullah hocayla evrim konusunu çok konuştuk birçok kezde ''Abi evrim diyorsun yanlış anlaşılıyor,ucu açık konuşuyorsun ''evrim ''den kastın klasik evrimcilik zannediliyor'' demişimdir kendisinin cevabı ''Bilim damı ucu kapalı konuşamaz'' olmuştur bana kalırsa bu onun olayı felsefi yönden değil bilimsel yönden ele almasından kaynaklanıyor...
Bir canlılın fenotipini etkileyen şey zaten genetiğidir örneğin bazı lepistes ve endlerlerde karında siyah bir nokta bulunur bunun sebebi o hayvanda o lekeyi oluşturan genin var olmasıdır, varyasyonlar zaten genetik farklılıklarla oluşmazlarmı ? evrim mutasyondur zatren daha ötesi yok

 

İşte varyasyonlar DNA kod dizilimlerinde ne gibi bir farklılık yaratıyorlar. Bence de evrim mutasyondur ama mutasyonun DNA ya etkisi ile varyasyonunki aynı değil galiba. Teknik bir mevzu olduğu için aradaki farkı bilimsel olarak merak etmekteyim

 

Japon balıklarıda koi lerde bildiğimiz sazanların mutantlarıdır yani aslında bildiğimiz sazandır doğadada nadiren bile olsa salkım saçak kuyruk ve yüzgeçleri olan sazanlar çıkıyor bu demekki zaten canlının genetiğinde olan bir şey çaprazlamalarla varyasyonlar oluşuyor ama bu mutasyon onu sazanın dışında bir canlıya çevirmez o yine sazandır evimizdeki lepistesler he ne kadar süslenip püslensede doğadaki yabaniler gibi lepistestir mutasyonlar varyasyonları oluşturabilir sadece

 

Mesela bir mutasyon ile bir gurup lepistesin kuyruk yüzgecinin yapısı değişse. Yani çaprazlamalardaki varyetelerden farklı olarak DNA kodlarında bir değişim oldu diyelim. Bu durumda bu yeni Lepsitesler diğerleri ile çiftleşememeli çünkü DNA dizilimleri birbirini tutmaz, sanırım bu ifade doğru değil mi?