Sonunda ticari olarak Türk Akvaristliği'ne kazandırıldılar...

Evet bir gün gerçekleşmeli idi ve de gerçekleşti... Sonunda Acı Balık (Rhodeus sericeus amarus) ticari olarak Türk Akvaristliği'ne kazandırıldı...

Rhodeus sericeus amarus

Ümraniye Merkez'de bulunan Sude Petshop'da çalışan -ismini maalesef hatırlayamadığım- Türkiye'nin ilk su ürünleri mezunu akvaryumcusu Sakarya Nehri'nin Karasu bölüünden topladığı acı Balıkları akvaryum ortamına tam olarak adapte edip yavru almayı başardı... Kendisini azminden dolayı tebrik ediyorum... :helalolsun: :cicek: Ve en doğru olanı yapıp yani Acı Balık yakalanabilecek bölgelerin zarar göremesini engelleyecek şekilde bu balıkları ticarileştirdi... Bu arkadaşımız ayrıca akıllıca bir strateji geliştirip üretimde yine Sakarya Nehri'nin Karasu bölümünden yani Acı Balıkları topladığı yerden yakaladığı midyeleri kullanmış... Bu midyeleri de ticari olarak kendisinden temin etmek mümkün...

Fiyatlara gelince: Erişkin Acı Balıklar'ın tanesi 2.5 TL ve midyelerin tanesi 5 TL...

Şu anda Sude Petshop'a gidildiğinde midyelerden çıkmış yavru Acı Balıkları da görmek mümkün...

Not:

Acı Balıkların Latince isimleri yani sınıflandırılmaları ile ilgili bir takım tartışmalar sürmektedir... Ben (Biyoloji lisansı almış biri olarak) Acı Balıklar'ın hepsinin Rhodeus sericeus türü altında sınıflandırılmasının çok daha doğru olduğu kanaatindeyim... Bu nedenle ülkemizde bulunan Acı Balık basitçe -ve yukarıda yazdığım şekilde- Rhodeus sericeus amarus olarak geçmelidir... Yani ülkemizdeki Acı Balık Avrupa Acı Balıkları'na mesuptur ancak Sibirya Acı Balıkları'nın sadece alt türü olarak değerlendirilmelidirler...

Bunun nedeni yapılan son çalışmalardır... 2006'da mitokondtiyal sitokrom b geninde yapılan çalışmalar sonucunda tüm acı balıkların Rhodeus sericeus'tan yani Sibirya Acı Balığı'ndan türediği kesinleşmiştir... Ancak aynı çalışmada bu gen üzerindeki DNA değişiklikleri sonucunda Rhodeus sericeus'tan köken almış olan Avrupa Acı Balıkları üç türe ayırılmıştır: R. amarus, R. meridionalis (Yunanistan ve civarı) ve R. colchicus (Kafkasya)... Bu çalışmaya göre zaten bizdeki -yani Türkiye'nin Batısı'ndaki- Acı Balıklar -Aphanius türlerinin dağılışı dikkate alındığında- Yunanistan'dakiler ile aynı olacaktır... Yani bu sonuca göre zaten bizdekiler Rhodeus amarus değil Rhodeus meridionalis'tir...

Tabii bu çalışmaya karşı çıkılacak bir nokta vardır ki o da tek bir genin analizi ile bir cinse ait olduğu belli canlı popoulasyonlarının farklı türler olduğunun söylenemeyecek olmasıdır... Böyle bir çalışma sadece ve sadece alt türleşmeye dair ön ipuçları sağlayan öncü bir çalışma olarak değerlendirilebilir...

2007'de bu 4 adet Rhodeus türüne itiraz gelmiş ve Avrupa ve Avrasya'daki tüm Acı Balıklar'ın tek tür (Rhodeus amarus) olması gerektiği öne sürülmüştür...

Aslında çözüm çok basittir... Rhodeus amarus olarak ayrı bir olduğu iddaa edilen balıklar ile Sibirya Acı Balıkları (Rhodeus sericeus) bir erkek bir dişi şeklinde içinde midye oalna yarı tanklara alınarak birbirleri ile midye aracılığı ile üreyebilip üreyemedikleri belirlenebilir... Üreyebildikleri takdirde Biyolojik tür tanımına göre her iki balık popualsyonu tek türdür... Zaten tüm genom analizlerinin iyice ucuzlayıp her organizmaya rahataça uygulanabileceği gün geldiğinden moleküler genetik tür tanımı da yapılacak ve o zaman bu Avrupa ve Sibirya Acı Balıkları'nın gerçekten ayrı mı yoksa aynı tür mü olduğu ve dolayısıyla Avrupa Acı Balıkları'nın sadece Sibirya Acı Balıkları'nın alt türü olup olmadığı anlaşılacaktır...

O güne kadar bir biyolog olarak ben ülkemizdeki Acı Balıkları Rhodeus sericeus amarus olarak isimlendirmeye devam edeceğim...

Not Bölümü için Kaynakça:

1. Bohlen J, Slechtová V, Bogutskaya N, Freyhof J. Across Siberia and over Europe: Phylogenetic relationships of the freshwater fish
genus Rhodeus in Europe and the phylogenetic position of R. sericeus from the River Amur. Mol Phylogenet Evol. 2006;40(3):856-865.

2. Van Damme D, Bogutskaya N, Hoffmann RC, Smith C. The introduction of the European bitterling (Rhodeus amarus) to west and central Europe. Fish and Fisheries. 2007;8(2):79 - 106.

3. Libertini A, Sola L, Rampin M, Rossi AR, Iijima K, Ueda T. Classical and molecular cytogenetic characterization of allochthonous European
bitterling Rhodeus amarus (Cyprinidae, Acheilognathinae) from Northern Italy. Genes Genet Syst. 2008;83(5):417-422.

 

Teşekkürler Abdulah,

Çok güzel renkleri olan bir balık. Midye içinde nasıl ürediklerini anlayamadım. Bu konuda bilgi var mı?

Dişi balık midyenin içine yumurtlayıp erkek de orada mı döllüyor? İlk defa duydum bu yöntemi.

Saygılar

 

Temel Hocam,

Acı Balık olmak üzere birçok yerel balığımız aslında akvaryum hobisi açısından oldukça önemli... Öncelikle şu anda akvaryum hobisine Tropikal ve Sub-tropikal balıklar hükmediyor... Ancak aslında akvaryum hobisisadece bu iki kuşağın balıklarına mahkum değil... Bunların arasına rahatlıkla Kuzey Yarımküre hadi biz Süpra-tropikal kuşak diyelim (olaya biraz karizma katalım değil mi ama) akvaryumları da sokulabilir... Bu süpra-tropikal kuşak akvaryumlarının özelliği ne olacaktır diye sorulacak olursa tabii ki bugünkü hakim akvaryumlara göre soğuk su akvaryumları kategorisinde yer alacaklardır... Malumdur ki soğuk su akvaryumu yapacak kişilerin ellerindeki balık opsiyonu oldukça kısıtlıdır ve bu akvaryumlaru Japon balıkları domine etmektedir... Bu örnekle devam edersek japon akvaryumunda bitki bakımı oldukça zordur çünkü yerler... oysa ülkemizin soğuk su akvaryumları için çok uygun olacak çok çeşitli sucul bitki türleri vardır... Bunlara Japon akvaryumlarında bakılamaz... Ama mesela Acı balık akvaryumlarında bakılabilir... Her ne kadar onlar da nispetyen yeseler de... Gerçi doğadan ayrı olarak Acı Balık gibi balıkalr yemlendiklerinde bitkilere sataşmayı bırakabilirler... Evet demem o ki acı Balık aslında süra-tropikal soğuk su akvaryumlarına öncülük edecek bir balık türü olabilir...

Gelelim hobiye girecek balıkların görselliklerine... aslında her an her dakika doğadaki birçok balık türünde inanılmaz göz alıcı renk ve desenlere gidecek yeni mutasyonlar oluşuyordur... Ama ve lakin, bu mutasyonların doğada taşıyıcılarına beladan başka birşey geitrme şansı yoktur... Oysa akvaryuma alınan balıkar doğal ortamlarındaki avcılarından kurtulacakları için artık bedenlerinde oluşan yeni mutasyonları bir sonraki jenereasyona aktarıp yepyeni varyetelerin oluşumuna ön ayak olabilirler... Bunun en güzel öneği lepisteslerdir... Bir doğadaki lepisteslere bir de hobideki süslü lepisteslere baktığımızda ne demek istediğim rahatça anlaşılacaktır...

Sude Petshop'taki arkadaşımızın bu Acı Balıkları hobiye kazandırmış olması yakın veya uzak gelecekte -mesela- gökkuşağı renklerine sahip Acı Balıklar'ın ortaya çıkışı için atılmış ilk adımdır... Bu nedenle kendisini yaptığı işten dolayı bir kez daha kutlamak istiyorum...

Yani akvaryum hobisinden süpra-tropikal kuşak akvaryumlarına doğru bir eğilim baş gösterdiğinde -ki bu akvaryumlar tüm avrupa ülkeleri için maliyet açısından Tropikal ve sub-tropikallerden çok daha uygun olacaktır- Türkye'miz bu akvaryumlara konabilecek balıkları ihraç edebilecek ülkelerin başında gelecektir...

Sonuç: Acı Balık artık akvaryum ortamında üretielbilmektedir... Şimdi sıra sabredip bize göz alıcı formalra kavuşmalarını sağlayacak mutasyonların ortaya çıkmasını beklemek ve gözlerimizi dört açıp en ufak bir varyantın ortaya çıkışını anında saptamak ve daha sonra da emek sarfedip ilgili varyantları geliştirmek kalmıştır... Gelecek Türk Akvaristliği iin çok güzel olacak... :hepiniziseviyorum:

Tamer Hocam,

Acı Balıkların dişilerinde bir tüpçük bulunmakta... Yumurtlayacakları zaman bu tüpçüklerini ağızları uygun derecede açık midyelerin içine sokuyorlar ve yumurtluyorlar... Daha sonra erkek acı balık gelip o da sahip olduğu tüpçüğü aynı şekilde midyenin ağzından içeri sokuyor ve halihazırda içeride olan yumurtaları döllüyor... Yumurtalar gelişimlerini midyenin içinde tamamlıyorlar... Midyenin su süzme özelliği yumurtaların gelişimi için gerekli olan sirkülasyon ve oksijenasyonu sağlıyor... Yumurtadan çıkan acı balık yavruları midyenin beslenmek için ağzını açtığı sırada dışarı çıkıyorlar ve kaderlerine doğru yüzgeç sallıyorlar...

Bir kısm çalışmalar bazı Acı balıkların midyeler olmaksızın üreyebildiğini ileri sürüyor ancak Rhodeus sericeus amarus için böyle bir bilgilendirmeye henüz rastlayamadım...

 

Demek ki midye burada taşıyıcı anne oluyor

Tşk.

 

Aynen Hocam... Valla süper bir tabir buldunuz... :F

 

Akvaryuma renk ve değişik bir karakter katacak bir balığa benziyor.Kanka , bu balığı bizlere tanıttığın için teşekkürler.. Bu balık hakkında ki diğer bilgileride alabilirsek çok güzel olur.. Ne yer ne içer , su şartları nelerdir , bitkili mi kayalıklı mı ? Balığın üreme konusunda ki davranış biçimi acaip ilgimi çekti..

 

Kanka sen bize yeni konu kitliyorsun ama... :F

Beyse tanıtalım bakalım tür olarak da... Vakti zamanında biri ile ve sonra onun adaşı olan bir başkası ile bu balık hakkında oldukça gereksiz bir tartışmaya girmiştim... İkisini de iyice tanımamı sağladığı için bu balıklara sevgim sonsuzdur...

Allah nasip ederse Sonbahar'da kuracağım tankta -önceki planladığım balık aşırı pahalı olduğundan- yerlerini alma ihtimalleri yüksek...

 

Çok mu belli ettim Cikletlerin üremesini okuya okuya ezberledik , canlı doğuranları zaten biliyoruz ama bu midye içine yumurtlama olayı harika birşey ve gerekli bilgiyi edindikten sonra yepyeni bir tecrübe için tartışılmaz bir adım olur, benim şahsi kanaatimce.. O ana denk geldiğinizi düşünsenize foto:

 

Al Murat benden sana.

 

Teşekkür ederim kanka eline sağlık.. em34: