UV ile Hastalıklar Mücadele

Herkese Merhaba,

Eğer gözümden kaçmadıysa hastalıkla mücadele konusunda UV.'lerden hiç bahsedilmemiş. İsterseniz bu konuda biraz bilgilerimiz paylaşalım.

Mesela nedir bu Uv dedikleri? Cihaz içindeki lambalar iyi kötü herşeyi yakar mı? Cihaz her zaman açık mı duracak? Lambaların wattları çeşit çeşit, 5-8-11-15 watt. Hangisini ne için alacağız? Hastalıkla mücadelede belli bir minimum watt sınırı var mı? Peki ya alglerle mücadelede? Yoksa watt sınırını akvaryum kapasitesine göre mi seçeceğiz yoksa debiye göre mi? Bu cihazlar ne tür sularda iyi çalışır? Su berrak mı yoksa bulanık mı olmalı? Bu cihazların DIY'ı var mıdır? Cihazı kirli su borusuna mı yoksa temiz su borusuna mı takacağız?

Daha bir sürü soru...



Mesela, aşağıdaki adreste diyor ki "su mutlaka berrak olmalı." Noktasına virgülüne dokunmadan kopyalıyorum.

http://www.cevretek.com/dezenfeksiyon.htm

"Suda bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmaların, Ultraviole ışınları ile giderildiği sistemlerdir. UV ışınlarının dezenfeksiyon etkisini sağlayabilmesi için, suyun mutlaka berrak olması gerekmektedir. Bu sistemler sadece uygulandığı noktada etkilidir. UV ışınlarının kalıcı bir dezenfeksiyon etkisi yoktur."

Hadi bakalım, aklıma gelen soruları ben sıraladım. Yeni gündem bu olsun. Sizler de cevapları dökülün.

Not: Sorulara bakıp da "Tamer abi de bişi bilmiyormuş" demek yok. Bilmesem bu sorular çıkmazdı di mi?

Saygılar

 

Olmaz ki ama. Tüm soruları cevaplamışsın. Yapmayın böyle kardeşim.

Neyse şaka bir yana. Temel Hocam, senin uv cihazı orada su borusu bağlantısı olmadan mı duruyor?

Saygılar

 

Bir belgeselde Fransa'da şehir şebeke suyunu uv filtre ile arıttıklarını izlemiştim.O zamanlar bizim musluklardan su yerine klor akıyordu.Vay beeeeeeeee(inşallah forumdan atılmam) adamlar neler yapıyor demiştim Suyu şebekeye vermeden de hassas bir balık ile test ediyorlardı.En küçük değişimde balık ölüyormuş,suyu hemen kesiyorlarmış.Hatırladığım bu kadar onca yıldan sonra

 

Temel Hocam, çok güzel açıklamışsın ancak bir konu kafama takıldı: Nedir bu geceleri dışarı çıkan ve zararlı olmayan canlılar?

Bir de eklemek istediğim birşey var... Hani eklentiden ziyade altının çizilmesi gereken bir husus var... O da şu akvaryumun oturması sırasında yani yararlı bakteriler yerleşene kadar UV filtrasyon kesinlikle yapılmamalıdır...

Saygılar...

 

Bir de Temel Hocam, katılır mısın bilmiyorum, UV filtreden geçerken suyun akış hızı azaltılabilirse çok daha yüksek verim elde edilebilir...

 

Adamlar balıklı su mu içiyorlar şimdi? Bu hassas balık da lepistes olsa gerek.

 

Temel Hocam,

Yukarıda yazılı olan hususa takıldım be. Gece yüzen gündüz yüzmeyen bakterileri merak ettim. Nedir bunlar ve yararları nelerdir? Filtre içindeki bakteriler değil sanırım değil mi? Onlar nasıl olsa filtre malzemelerinde yaşadıkları için UV'den geçmezler. Keza kumdakiler de öyle?

Bir de genel olarak sormak istiyorum. Uv her türlü algle mücadelede kullanılır mı? Eğer öyle ise kimyasallarla ya da su değiştirmelerle ne diye uğraşıyoruz. Giden suya yazık.

Saygılar

 

Bence herşeyden önce bilmemiz, dikkat etmemiz gereken en önemli nokta; Sonuçta gözle göremeyeceğimiz, doğruluğunu kendimizin test edemeyeceğimiz 200 nm (nanometre) ile 280 nm arası UV-C mor ötesi ışınları kullanacağımız için güvenilirliğinden emin olduğumuz, kalitesini ve kendisini kanıtlamış markaların ürünlerini tercih etmeliyiz. Ben bu bağlamda kalitesiz,uzak doğu mallarına güvenmiyorum.
Kullanmamız gereken mor ötesi dalga boyları.






Ardından dikkat etmemiz gereken husus, ne kadar az su sirkülasyonu olursa o kadar çok verim alınacağı hususu olmalıdır.
Ne işe yaradığı:





Neden 208 nm'ye en yakın değerde olmalı?


Sirkülasyon hızının etkisi:





Saygılar, keyifli paylaşımlar.

 

Lepistes değil alabalığa benzer bir balıktı.Normal bir insanın ön kolu kadar büyüktü.Daracık bir yere koymuşlar,hayvan zaten sürekli ileri doğru yüzüyordu.

 

Evet Temel Hocam,

Eklenen sudaki yararlı bakterilerin malzeme yüzeylerine yerleşmesi ve böylelikle su ile birlikte UV filtrasyona uğramamasına yetecek süre geçince UV filtre çalıştırılmalıdır...

Temel Hocam planktonları falan mı kastediyorsun mikro organizmalardan... Eğer öyleyse, doğru... Bu filtreden geçme ihtimali olan herşey için ölüm büyük ölçüde mukadderattır...

 

UV filtrasyonun bir diğer önemli sakıncası da UV'nin çeşitli organik maddelerin yapısını bozarak/değiştirerek toksik olabilecek maddeler oluşturma ihtimali olmasıdır... Bunun önüne UV uygulaması kirli suya yapılmayarak bilakis filtrasyondan geçmiş "temiz" suya yapılarak azaltılabilir ancak risk %0 olmayacaktır...

 

Doğru söylüyrsunuz Temel Bey...

Zaten günde bir kez tüm suyun rahat rahat UV filtrasyondan geçişi garanti edilebilecek bir süre açık kalsa yeterdir diye düşünüyorum...

Valla çok güzel konu oldu... Tamer Hocam'a verdiği asist ve Temel Hocam'a attğı gol için çok teşekkürler...

Re-Re-Re Ra-Ra-Ra Akvaportaray Akvaportaray DIY-bombom...

 

Peki Temel Hocam,

Gece kapatırsak bu sefer de tedaviyi yarım bırakmış ya da başka bir ifade ile sekteye uğratmış olmazmıyız. Algler için düşünürsek, gündüz alg hücrelerini bombalayıp gece de toparlanmalarına izin verirsek tedavi uzamaz mı?

Saygılar

 

Teşekkürler Abdullah. Bence de keyifli bir konu. keşke katılım daha fazla olsa. Ama sanırım konu okunuyor da mesaj yazılmıyor.

Bu arada, "asist" deyince kendimi Alex neyin gibi hissettim.

Saygılar

 

Hocam;insanların birde arka kolumu var?

İyi güldüm Valla.Allah'ta seni güldürsün emi.


Bu arada konu çok iyi gidiyor.Bilmediklerimizi öğreniyor,bildiklerimizide hafızamızı tazeliyoruz.

Saygılar.