Yerli Biyotop çalışması...

Değerli dostum Teoman abiyle, uzun süredir doğal deniz suyu üzerine denemeler yapmaktayız. Bu başlık altında kimseyi deniz kenarına davet etmiyoruz, sadece emek verilerek yapılan ve uzun zamana yayılan bu uygulamayı sizlere tanıtmak ve anlatmak istiyorum. Akvaryumunda oluşan olumsuzluk sonucu tüm canlıları rahatsızlanan Teoman abiye, doğal deniz suyu kullanarak yeniden akvaryum kurduk. Sizinle ilk resimlerini paylaşmak isterim. Omurgasızlar dahil tüm canlılarda bariz bir düzelme, Exenia'lar ise kelimenin tam anlamı ile uçmuş durumda.





















Doğal deniz suyu kullanımını daha evvel gerçekleştirmiştim. Özellikle Teoman abi (cimlikaya) bu konularda denemeleri çok seviyor. Sağolsun bana akvaryumu üstünde istediğimi yapabileceğimi belirtti.

Amonyak patlamış bir akvaryumda bulunan balık ve omurgasızları düşünün. İnanın balıkların tamamının öleceğini düşünüyordu. Oysa yaptığımız ilk olarak % 50 doğal su ile su değişimi olumlu etki gösterdi. Tabi doğal suyu hiç bir ön temizlikten geçirmeden kullanmak kolay bir iş olmadığı gibi, çok da risklidir. Akvaryum boş bir akvaryum da değil. Yaklaşık 10 adet büyük boy Tang ve tomato clown mevcut. Omurgasızlar son dönemde yok olmak üzereydi.

Buradan çıkan sonuçta şunu gördük, eğer akvaryum eski ve kurulu bir akvaryumsa , doğal su direk olarak kontrollü şekilde değişebiliyor. Ancak yeni akvaryum kurarken doğal su akvaryuma doldurulduğunda su içerisindeki canlı hayat gerek tuz ilavesi, gerekse ısı değişimi yüzünden organizma ölümleri gerçekleşiyor. Bu atık ve amonyağın yok edilmesi zayıf bir ps kullanılıyorsa uzun sürüyor. Akvaryum bu süreçte kötü kokular yayabiliyor.
Zaman bu durumda çok önemli. Biz son günlerde balıkların sağlıklarını yakalamaya başlamaları ile, yemleme çok fazla yapıldı. Bu durumda ilk etapda tuz oranı ayarlanmış akvaryumda çok fazla su değişimi yapmaya başlayınca tuz oranı çok değişken olmaya başalıyor. Fakat gördük ki , iki, üç derecelik oynamalar çok etki yapmadı. Yani oturmuş bir akvaryumda % 20 oranında doğal su değişimi yapma şansımız mevcut. Yapılması gereken diğer doğal su değişimine kadar tuz oranını yine doğal suyu kullanarak, buharlaşama ile eksilen suyun yerine doğal su ekliyerek düşen tuz değerini, tekrar bir su değişimi yapılacak zamana kadar yükselterek tamamen doğal su ile akvaryumu çevirmek. Bu sistemi derin kum yatağı projesiyle, akvaryum içi veya dışında uygulayarak hiç su değişimi yapmadan akvaryumu başarılı bir şekilde yürütmek. Ben yaklaşık sekiz ay su değişimi yapmadığımda ortaya jel halini alan bir su çıktı. O kadar şeffaf bir su oldu ki, akvaryumda su yok gibi duruyor. Bu deneme sump içerisinde biyolojik malzeme olduğunda yapıldı. Akvaryumun devridaimi çok düşük olduğundan biyolojik sistem daha verimli çalıştı. Fakat hiç bir olumsuzluk yaratmasa da, akvaryumda nitrat vardı. Bu aşamada derin kum yatağı nitrat sorununu ortadan kaldırırsa, su değişimi yapmayız veya bir ,iki yılda bir miktar yaparız diye düşünüyorum.

Doğal su alırken rüzgar yönünden tutundan da , akıntının gücüne kadar dikkat edilmesi gerekenler var. Suyun temiz olması çok önemli. Nitrat sıfır, kh düşük, kalsiyum düşük, ph 8cıvarı, fosfat yok, magnezyum yeterli çıkmaktadır. Bu su akvaryuma ilk eklendiğinde suyun canlı olması sebebiyle hiç bir ekleme su ve canlı hayat yerleşmeden yapılmamalıdır.
Daha sonra tuz oranı içerisinde canlı varmış gibi çok yavaş yükseltilmelidir. Suyun canlı bir su olduğu unutulmamalıdır. Tek hedef canlı olan suyu canlı tutmak olmalıdır. Eğer mikro canlıların ölümü fazla olursa zaten su bozuluyor ve kendini aşırı diyatom, aşırı lağım ve alg kokusu olarak gösteriyor.

Deniz suyu akvaryuma oturduktan sonra, tahmin edilemiyeceği kadar fazla oranda kalsiyum ilavelerine tepki veriyor. Bu tepki elbette iyi yönde. Kayaların renk canlılığına su canlılığı ekleniyor. Balıklar ve karidesler bu duruma eşleri olmasada dişiler yumurtlayarak memnuniyeti belli ediyor. Sabır su ne kadar hazır ve canlı olsa da, suni tuzla hazırlanan akvaryumlardan çok daha önemli.

Gelişmeler bildirilecek.

Bu uygulama uzun zamana yayılmış ve gerçekten emek verilerek yapılmıştır.
Ben tüm arkadaşların dikkatini akvaryum ve ekipmanların üzerine çekmek istiyorum. Ps son derece kaliteli bir ps, Ati marka. Aydınlatması , Ati T5 florasanlarla yapılmaktadır. Sump sisteminde kule ve güçlü bir devridaim motoru kullanılmaktadır. Yani aslında akvaryum ekipman olarak gayet yeterli bir akvaryum. Neden deniz suyu diye düşünenler olabilir, Sonuç olarak yeterli element sayısına sahip olmasa da, çeşme suyu, ozmos, damacana gibi seçeneklerle hazırlanan suya göre, deniz sularımızın kirli olduğu düşünülsede, yapılan ölçümlerde bize zararı dokunacak hiç bir madde bulunmadı. En önemlileri, ağır metal, fosfat, nitrat yok. Geriye kalan ve çekindiğimiz kirliliği kaliteli bir ps zaten gözümüzün önünde yeterince uzaklaştırıyor. Milyonlarca yıllık bir tuzlu su. Zaten tuz oranını yükseltiyor olmamız sebebiyle eksik elementlerin suya kazandırılabileceğini düşünüyoruz. Suyun canlı organizma ve hayat taşıması daha dengeli bir biyolojik döngü hazırlayabilir. Elbette bunlardan tam emin olmak için zaman gerekecek. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, akvaryumda balık yükü küçümsenmeyecek oranda ve türde olmasıdır. Yani bakımı çok kolay ve az sayıda balıkla değil, tam tersi zor ve yük getiren türlerle akvaryum yürütülmektedir. Bu açıdan eğer her şey yolunda giderse, bu bizim açımızdan sevindirici olacaktır. Balıklar amonyak patlaması sonucu gerçekten çok ağır hasta ve kötü şartlar içerisinde idi. Şu an bu su ve akvaryumda omurgasızlar dahil gelişme ve düzelme gösterdiler.

Yeni resimler ve haberlerle görüşmek üzere.
Saygılar...

 

Ynt: Yerli Biyotop çalışması...

Nazar değmesin Teoman abi. Mükemmel gidiyor. Bu girişimlere itiraz eden insanları neden anlamakta zorlandığımızı sanırım arkadaşlar anlamaya başlamıştır. Seni bunun yanlış olduğuna bu görüntülerden sonra kim ikna edebilir ?

Elbette başlık içerisinde bu süreç içinde yapılması gerekenler anlatılmıştır.
Fotoğraflar için teşekkür ederim. Gerçekten süper görünüyor. Sana imrenmedim desem yalan olur.
Saygılar...

 

Ynt: Yerli Biyotop çalışması...

Değerler tam çıkmıyor. Tabi değerler derken şunlar, tuz oranı düşük çıkıyor, ph normal, suyu alacağınız yerin ve temizliğinin önemi var. Başlık altında anlatıldığı gibi ekipman önemli. Bu doğal su iki şekile eklenebilir. İlki direk akvaryuma eklemek tuz oranını buğarlaşan suyun yerine eklediğimiz tatlı suya tuz karıştırıp iyice erittikten sonra yavaşca tuz oranını dengelemk. Diğer değişim yapacağınız 20 litre doğal suyun tuz yoğunluğunu yükseltip ayarlayıp akvaryumdan o litrede suyu alıp hazırladığımız suyula değişmek. Benim size tavsiyem, 20 litre suyu işlem yapmadan değişmeniz ve yavaşca akvaryumun tuz oranını ölçerek buğarlaşan suya tuz ilavesiyle normal değeri yavaşca yakalmanızdır. Bu başlık altındaki akvaryumda böyle yapılmıştır. Akvaryum oturdukça diğer eksik elementler eklenebilir. Açıkcası yukarıdaki akvaryuma kalsiyum harici hiç bir element eklenmemiştir.
Teoman, abi de bu konudaki düşüncelerini yazarsa konu çok daha iyi aydınlanacaktır.

 

Ynt: Yerli Biyotop çalışması...

Bekletme fazla Teoman abi, Aiptasia mücadelende beni üzen tek şey canım dekorun bozulması oldu. Artık aynısını asla çıkaramayız. Neyse canın sağ olsun.

Fotoğrafları bekliyoruz abi.

 

Bizim yerli biyatop akvaryumu tutana aşk olsun. Minicik blue tangler kocaman oldu. Kartal'dan su değişimine devam. Suyun 100 de 100'ü Kartal'dan doğal deniz suyudur. Akvaryuma çektiğim son kareler. Akvaryum 2 yılı geçti.

 

Ufuk abi, Başlığın başında da aslında senin gibi buna dikkat çekerek giriş yapmıştım. Bu ifadeyi kullandık çünkü, tamamı doğal su ve yerli çıkarılmış canlı kaya kullanılmasıdır. Balık konusu ise tam bir şans. Balıklarının yarısını kaybetmiş ve kalanlarda tek ölmeye başlayınca Teoman abinin arkadaşı kova içinde yarı ölmak üzere balıkları getirmişti. Balıkları yukarıda sözü geçen şekilde kurulmuş akvaryuma mecburen ekledik. Balıklar son derece sağlıklı hale gelince, sahibine aşka geldi ve yeniden sistem kurdu. Bir kısmını geri verdik Kalanları içindeki bu balıklarla takas ettik. Bu balıklar 2 cm boyundaydı taks edidiğinde. İlk amaç yerli türlerdi fakat gelişmeler bu yönde olunca böyle oldu.

Saygılar...