1. Hoş geldiniz, Akvaryum Portalı ailesine katılım için kendinizi hazır hissediyorsanız üye olun.
    Yardım sayfasından forum kullanım desteği alın.

Corydoras'ların Akvaryum Şartları İçin Biyo-indikatör Olarak Kullanılması

Başlığı 'Tatlısu Genel Konular Portalı' kategorisinde Neverlander tarafından 3 Ocak 2009 başlatılmıştır.

  1. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Amonyak/nitrat/nitrit konsatrasyonları ve/veya pH derecesi değişimleri nedeni ile bozulan akvaryum şartlarında kaybedilen balıklar öncelikle Corydoras türleri plmaktadır. Ancak negatif yönde değişen akvaryum şartlarına dayanıklılıkta Corydoras türleri arasında değişkenlik görülmektedir. Corydoras'ların çoğu kaybedilmeden akvaryumdaki üst ve orta düzey balıkları etkilenmemektedir.

    Hipotez:
    Yukarıdaki gözlemlere dayanılarak, Corydoras'lar akvaryum şartlarının güvenilirliğinin izlenmesinde biyo-indikatör (biyo-gösterge) olarak kullanıbilir.

    Deney:
    Piyasada sıklıkla karşılaşılan Corydoras türlerinin dayanıklılığının dip çekimi yapılmayan akvaryumda test edilmesi

    Amaç:
    Corydoras türlerinin biyo-indikatör olarak kullanılabilirliklerinin değerlendirilmesi ve bu iş için en uygun Corydoras türünün saptanması

    Materyal:
    15 lt'lik akvaryum (iç filtreli, hava motorlu, ısıtıcılı)
    2 adet bronz çöpçü
    2 adet komando çöpçü
    2 adet albino çöpçü
    3 adet ithal lepistes (kuyruk desenleri aynı, büyüklükleri hemen hemen aynı idi)

    Yöntem:
    Sistem kurulup 2 hafta boyunca düzenli bir şekilde (~12 saatte bir yemleme ve haftada bir düzenli su değişimleri yapılarak) işletildi. 3. haftanın sonunda akşam 18:00'da iç filtre kapatılıp sistemden çıkartıldı ve takip eden süreç de dahil olmak üzere (balıkların ölümüne kadar) su değişimi yapılmadı ve balıklar gözlem altına alındı. Hava motoru ile hava verilmeye devam edildi. Isıtıcı açık tutuldu.

    Bulgular:
    (Zamanlar iç filtrenin kapatıldığı gün 0. gün olmak kaydı ile "+ gün" olarak verilmiştir. Sabah ~ 07:00-09:00, akşam 18:00-24:00 arası olarak tayin edilmiştir.)

    +5/Sabah: Komando çöpçülerden biri sıkı sık su yüzeyine çıkıyordu.

    +5/Akşam: Komando çöpçülerin her ikisi de sıkı sık su yüzeyine çıkıyordu. Biri diğerinden çok daha fazla kalıyordu.

    +6/Sabah: Komando çöpçülerden biri suyun yüzeyinde baygın halde idi ancak canlıydı. Diğeri çok sık aralıklarla su yüzeyine çıkıyordu ve uzun süre kalıyordu. Albino çöpçülerden biri sık sık su yüzeyine çıkıyordu.

    +6/Akşam: Komando çöpçülerden birinin ölüsü bulundu. Diğer komando çöpçü ve albino çöpçülerden biri sık sık su yüzeyine çıkıp uzun süre duruyordu. Diğer albino çöpçü sıkı sık su yüzeyine çıkmaya başlamıştı.

    +7/Sabah: Diğer komando çöpçü ölü bulundu. Albino çöpçülerden biri baygındı ancak canlıydı. Diğer albino çöpçü su yüzeyine çıkıp çok uzun süreler kalıyordu. Bronz çöpçülerin ikisi de sık sık su yüzeyine çıkıyordu.

    +7/Akşam: Albino çöpçülerin ikisi de ölü bulundu. Bronz çöpçüler çok sık su yüzeyine çıkıp çok uzun süre kalıyorlardı. Lepisteslerden birinde "durgunluk/salınma hareketi" başlamıştı. Diğer iki lepistes sağlıklı görünmekte idi.

    +8/Sabah: İki bronz çöpçü de baygındı ancak canlıydı. Birinin durumu diğerinden biraz daha iyi olarak değerlendirildi. Lepisteslerden birinin yüzgeçleri kısılmış ve salınım hareketi artmıştı. Yeme karşı iştahsızdı. Diğer iki lepistesin durumu iyi olarak değerlendirildi.

    +8/Akşam: Bronz çöpülerin ikisi ölü bulundu. Lepisteslerden biri sadece su yüzeyinde duruyor ve belli belrsiz solunum yapıyordu. Lepisteslerden birinin yüzgeçleri kısılmaya başlamıştı. Diğer lepistesin durumu iyi olarak değerlendirildi.

    +9/Sabah: Lepisteslerden ikisi ölü bulundu. Diğer lepistesin yüzgeçleri kısılmıştı ve sadece salınım hareketi yapıyordu. Yeme tepki vermedi.

    +9/Akşam: Sonuncu lepistes sadece belli belirsiz solunum yapıyordu.

    +10/Sabah: Sonuncu lepistes ölü bulundu.

    Sonuçların değerlendirilmesi:
    Yapılan çalışmadan elde edilen bulgulara dayanılarak aşağıdaki sonuçlara ulaşıldı:
    1) Corydoras türleri arasında bozulan akvaryum şartlarına dayanıklılık açısından değişkenlik vardır.
    2) Test edilen türler arasında en dayanıksız olanların komando, en dayanıklı olanların bronz çöpçüler olduğu saptanmıştır.
    3) Bozulan şartlarda çöpçülerin hepsi kaybedilmeden önce lepisteslerden birinin sağlığı ciddi şekilde bozulmuştur.
    4) Tüm lepisteslerin ölümü tüm Corydoras'ların ölümünden sonra gerçekleşmiştir.

    Tartışma:
    Elde edilen sonuçlara göre akvaryum genel sağlıklılık şartlarının değerlendirilmesinde Corydoras'lar biyo-indikatör olarak kullanılabilir. Yüzey balıklarının sağlıklarının bozulması çok daha geç bir evrede gerçekleşmiştir ve bronz çöpçülerin ölüm raddesine gelme dönemleri ile eşleşmektedir. Buna göre akvaryum şartlarının yüzey balıklarının sağlığını tehdit edecek boyuta gelip gelmediğinin anlaşılmasında bronz çöpçülerin biyo-indikatör olarak kullanılması daha yerinde olacaktır. Bronz çöpçülerin çok sıksu yüzeyine gelip uzunca bir süre kalmaları akvaryum şartlarının mutlak şekilde bozulduğunun göstergesi olup derhal müdahale edilerek yüzey balıkların hayatlarının -belki de bronz çöpçülerinki ile birlikte- kurtarılabileceği görülmektedir. Bu çalışmanın sonuçları orta hat balıkları için geçerli olmayabilir.

    Yorum:
    Yüzey balıklarına daha çok kıymet verilen akvaryumşarda su şartlarının düzgünlüğünün saptanması için bronz çöpçü beslenmesi ve bunların hareketlerinin yakından izlenmesi önerilir.

    Not: Bu çalışmanın kesinlik ifade edebilmesi içim daha çok denek ile tekrarlanması gerekmektedir.

    Açıklama: Bu çalışma benim hobiye başlamadan 2-3 ay sonra yapılmıştır. Çalışmayı sadece kendim için yaptığımdan fotoğraf, video çekimine gerek duymamıştım sadece bilgisayarımda kayıtlı notlar bulunmakta idi. Bu konu başka bir forumda çok sonraları açılmıştır. Ancak gereksiz bir şahsiyetin saldırısına uğramıştır. Bu saldırıdan sonra yayınladığım foruma -benzer olaylar daha önce de birkaç kez başıma geldiği için- ciddi bir katkıda bulunmadım. Söz konusu forumun yönetiminin söz konusu saldırı ile ilgili herhangi bir zaafiyeti söz konusu değildir, gerekeni yapmışlardır. Kendilerine de buradan teşekkür ederim.
    Bunca zaman sonra konuyu buraya tekrar açmamın nedeni Harun Yavaş kardeşimizin açmış olduğu "Bronz Çöpçü (Corydaros aeneus)" konu başlığındaki "Akvaryuma yeni başlayan arkadaşlara tavsiyemdir.Çok dayanıklı bir türdür." yorumunu desteklemektir.


    Saygılar...
     
  2. taygun

    taygun Guest

    Akvaryumda nitrat ve nitrat patlaması gibi ifadeleri öğrendikten sonra ben de hep merak etmişimdir dip balıklarının durumunu. Dipteki su akvaryumun en kirli suyu iken bu çöpçüler, kuhli, macrakanta, ya da diğer dip balıkları ne derece etkilenmektedirler? Yoksa etkilenmiyorlar mı?

    Apdullah Hocam, lepistesin önce ölmesini beklerdim doğrusu. Bu beni şaşırttı. Lepistes hepsini gömdü!... Sanırım bunun sebebi, su yüzeyine daha yakın yaşamasıydı.

    Doğrusunu söylemek gerekirse mesleki ünvanınıza bakarak, yaptığınız deneyi sonuçları hakkında bulgularınızı eleştiremem. Bunu yapabilmek için konuyu sizden daha iyi bilmem gerekir.

    Saygılar
     
  3. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Hayır Tamer Bey yanlış düşünüyorsunuz... Bu deneyin eleştirilmesi lazım... Eleştirilsin ki benim gözümden kaçan noktaları öğrenebileyim... Belki de çok "basit" bir noktayı kaçırdım ve bu nedenle sonuç böyle çıktı... Belki de lepisteslerin daha önce ölmesi gerekiyordu, ben farketmeden birşeye müdahil oldum...

    Bu arada yeni bir gözlemde bulundum onu da burada paylaşayım... Konuşan cüce vatoz varsa tankınızda ve suda birşeyler negatif yönde değişmeye başladıysa ilk konuşan vatozlar tepki veriyor... Bu 65 lt'lik tankımda yaptığım gözlem... Bu tankta şu an ayrıca 4 çeşit çöpçü (komando, bronz, albino ve C. sterbai) ve 1 çeşit "uçan tilki (Gyrinocheilus aymonieri [Gold])" var... Düşünün ışıkları açtığımda 2 konuşan vatozum da ışığın altında hemen suyun üstüne yakın bir yerde idiler ve hızlı hızlı soluyorlardı... Nedenini anlayamamakla birlikte su değişimi yapar yapmaz evlerine yani kayaların altına karanlığa kaçtılar... Konuşan vatoz besleyen varsa bilir, ışık varken konuşan vatoz göremezsiniz... Buna mukabil ne çöpçülerde -ki içlerinde komando da var, çünkü bu tankta benim için çok değerli olan Koi Kılıçkuyruklar bulunuyor- ne de uçan tilkilerde herhangi bir hareket... Hepsi rutinine devam ediyordu...
    135 lt'de konuşan vatoz yok, sadece brozn çöpçüler ve 2 çeşit uçan tilki (Gold ve Normal) var... 135 lt'nin dış filtrsinde sıklıkla yosun oluşuyor ve genelde ayda 1 tıkanma yapıyor... Geçen ay bir sabah uçan tilkilerin rutinleri dışında tamamen yukarılara tırmanmış olduklarını gördüm... Aklıma (daha önce de başıma geldiği için) hemen filtrenin çıkış borusunun deliklerinde akıntı olup olmadığını kontrol etmek geldi... Su akışı kesilmişti ve kimbilir kaçıncı günü idi... Hemen su değişimi yaptım uçan tilkiler aşağıya geldiler... Filtreyi temizleyip çalıştırdığımda sanki hiçbir şey yaşamamışlar gibi idiler... Bornz çöpçüler tepki vermiyordu henüz...

    Saygılar...
     
  4. taygun

    taygun Guest

    Merhaba

    Sistemi kapadınız ve sırayla ölen balıkları gözlediniz. Bu durumda ölen ve yaşayan balıkların aynı şartlarda yaşamını sürdürdüğünü düşünüyoruz. Yani şartlar her balık için aynı olduğunu farzediyoruz.

    Ama aslında öyle değil. Balıkların dayanıklılıklarını belirleyen beslenme şartlarında farklılık vardır. Sanırım bu balıklar aynı sizin elinizde ve aynı akvaryumda, aynı şartlarda büyümedi. Farklı üreticilerden geldi. Bu nedenle önce ölen balığın ölümünün yapısal mı, beslenme eksikliğinden gelen dayanıksızlıktan mı geldiğini bilmiyoruz. Geç ölen balık yumurta çıkışından sonra yeterince artmeia ile ile beslenerek dayanıklı bir yapıya kavuşmuş olabilir. Bu, o balık türünün daha dayanıklı olduğunu göstermez.

    Sırf bu noktadan hareket ederek, yaptığınız deneyin tam olarak objektif sonuç vermediğini düşünüyorum. Bu deneyinizin gereken sonucu vermesi için,

    1.) Aynı nesilden gelen bir kaç türle yapılmalı
    2.) ve ayrıca, nesilden nesile gelen kalıtsal bozukların bertaraf edilmesi için farkı üreticilerden gelen ve akrabağlık bağları bulunmayan aynı türlerin ve bu türlerden alınacak soyun da deneye tabi tutulması gerektiği düşüncesindeyim.

    Saygılar
     
  5. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Tamer Bey,

    Çok güzel noktalara değinmişsiniz... Şimdi bahsettiğiniz başlangıç durumları hakkında tabii bir fikrim yok sadece ilk 2 hafta boyunca ben besledim... Daha önceden beslenmeye bağlı bir rahatsızlıkları olmuş olabilir bir kısmının ve diğerlerinin beslenme durumu çok daha iyi olabilir...

    Balıklar hep aynı seridendi ama kardeş mi idiler yoksa değiller miydi bilmiyorum hali ile... Genetik bozukluk tabii ki söz konusu olabilir...

    Not olarak yazdığım gibi bu deneyin daha çok denek ve sizin güzel şekilde tespit ettiğiniz üzere hemen hemen aynı şartları yaşamış balıklar kullanılarak tekrarlanması gerekir...

    Tabii ne şekilde tekrarlarsak tekrarlayalım yine birşeylerin eksik kalma ihtimali olabilir... Tahmin 100-1000 denek gibi bir sayı tartışmaya mahal bırakmayacak kadar güvenli bir sayı verebilir...

    Tabii bu deneyi yapmak da bu takdirde gerçekten zaman, mekan ve imkan meselesi olacaktır...

    Eleştirileriniz için çok teşekkür ederim...
     
  6. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Aşağıdaki metin ilgili forumda çalışma ile ilgili bana yöneltilen tek bilimsel soru idi, Moderatör Fırat Çıngı Bey tarafından sorulmuştu:

    Kaynak: http://www.akvaryumkulubu.org/vbulletin/showthread.php?t=73753
     
  7. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Bu soruyu ilgili forumda yazmayacağım diye Fırat Bey'e ÖM atarak cevaplamıştım... Maalesef ÖM'yi silmişim ama kısaca söyleyecek olursak yukarıdaki sorulara şu yanıtları vermiştim:

    1. Deneyde kullanılan herşey belirtilmiştir... Kumdan bahsedilmemiştir... Çünkü kum kullanılmamıştır...

    2. Akvaryuma 24 saat süreyle hava motoru ile hava verilmiştir...
     
  8. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Fırat Bey'e verdiğim cevabı bir word belgesine kaydetmişim... Şans eseri buldum... Aynen buraya aktarıyorum...

    Fırat Bey,

    Maalesef söz ağzımdan (daha doğrusu parmaklarımın ucundan) çıktığı için size cevabımı özel mesaj ile göndermek durumundayım. Bu durum için çok özür diliyorum.

    Öncelikle deneyin birçok eksiği olduğunun farkındayım. Ancak bilimi bilim yapan şey yanlışlanabilir olmasıdır (Karl Popper’den). Ama hemen burada bir şerh düşmem gerekir ki, yaptığım çalışma deney kapsamındadır ancak mükemmel bir deney olmak üzere tasarlanmamıştır. O zamanki amacım yapmış olduğum bir gözleme dayanarak gerçekten bronz çöpçülerin piyasada rahatlıkla bulunan diğer çöpçülerden amonyak, nitrat ve nitrit gibi moleküllerin dipte birikimine daha dayanıklı olduğunu basit düzenekli ve kapalı bir ortamda tekrar gözlemlemekti. Bu çalışmanın amacı ve yeterliliği bireyseldi. Yani kendim için yapmıştım.

    Buna da bir açıklama getirmek istiyorum. Çocukluğumda akvaryumcular anneme çöpçüleri satarken dışkıları yediklerini söylemişlerdi. Bu nedenle bende bir akvaryumda muhakkak çöpçü bulunması gerekliliği gibi bir düşünce gelişti. Yıllar geçti ve –tamamen benim eksikliğimden ve aklımdaki bilginin doğruluğundan hiçbir şekilde şüphe etmememden dolayı- çöpçülerin dışkı yemediğini ancak geçenlerde İSAK forumlarından Seylan Hanım’dan öğrendim.

    Bu bilgi eksikliği nedeni ile başlangıçta akvaryumda su şartları bozuldukça –ki ben su değişimlerinin gerekliliğine henüz vakıf olamamıştım- balık kaybediyor ve balık kaybettikçe yenilerini ekliyordum. Çöpçüler de eksiliyor ve tamamlanıyordu. Çünkü “Çöpçüler olmazsa dışkıları kim yer? Dışkılar akvaryumu kirletir…” düşüncesi hiç aklımdan çıkmıyordu. İşte tam bu sıralarda çöpçülerin dayanıklılıkları hakkında bazı gözlemlerde bulundum. Bronz çöpçüler kesinlikle diğerlerinden daha uzun yaşıyorlardı. Tabii haftalar ölçüsünde bir süre değildi, ancak daha uzun yaşıyorlardı. Bu arada su değişimlerinin önemini iyice kavradım. Tam da bu sırada aklıma biyo-indikatör fikri geldi. Mevzu bahis çalışmayı yaptım ve bronz çöpçüleri biyo-indikatör olarak tayin ettim. Elimdeki 3 akvaryumda da bronz çöpçü var. Bir tanesinde hoş göründükleri 2 adet C. Sterbai, yavru akvaryumunda da acil durum indikatörü olarak 2 adet komando çöpçü bulunduruyorum.

    Çalışmamda kullandığım her şeyi yazdım. Buna göre, kumdan bahis geçmiyor. Yani akvaryumun içinde kum yoktu. Bu bağlamda sizin düşüncenize şu an için katılamam mümkün değil. Ancak fikriniz mantıklı, belki akvaryumda kumda olsa o kadar bile dayanamayacaklardı. Bu testi de siz yaparsanız çalışmanızı zevkle okurum. (Tabii “balık katili” namıma binaen sadistçe değil, bilimsel bir keyif ile…)

    Akvaryumda iç filtre durduruldu ancak bunu daha önce planladığım için çalışmanın başından beri hava motoru ve taşı kullanıyordum. Hava motoru –yemleme esnasında olmak üzere- sürekli açıktı. Yanılmıyorsam bundan bahis geçiyordu.

    Metnin sonunda belirttiğim gibi burada tekrar belirteyim (hatta biraz genişleterek): Bu testin bir kesinlik ifade edebilmesi için hem çok sayıda denek hem de çok sayıda deneyici tarafından tekrar edilmesi gerekmektedir. “Neden çok sayıda deneyici?” diye soracak olursanız, çünkü bu deneyin değişkenlerinden biri de ben idim… “Bakıcı” faktörü tamamen sonuçları değiştirmiş de olabilir…

    Gösterdiğiniz ilgi ve çalışmayı çok dikkatli bir şekilde okumuş olduğunuz ve beni “eleştirdiğiniz” (bilimsel anlamda) çok teşekkür ederim…

    Saygılar…

    Not: Bu yazdıklarımı maalesef ben kendim İSAK forumlarına yükleyemem, söz verdim çünkü… Ancak siz konu başlığına eklemek isterseniz, ekleyebilirsiniz… (Siz de bilirsiniz, “bireysel görüşme” de artık bilimsel kaynak statüsündedir ne de olsa…)

    Tekrar saygılar ve kafanızı şişirdiğim için özürler…
     
  9. reis

    reis

    Mesajlar:
    5.928
    İsim:
    Olcay Aksu
    Bazı balıkların akvaryum suyunda bir sorun olduğunu erkenden fark etmemize yaradığı aşikardır.

    Ben bütün tanklarımda (frontoza,sp,ahli,iceman,vs) damızlık tanklarımda mutlaka damızlıklarımı rahatsız edemeyecek ve damızlıklardan zarar görmeyecek boyda bir iki tane yunus bulundururum.Yunuslar dış parazitlere oldukça hassas balıklardır.Balıklarda dış parazit belirilerini ilk önce yunuslar sürtümeye başladığında anlarım.Ve gereken müdaheleyi hemen yaparım.Defalarca gözlemlemişimdirki,balıklarda dış parazit oluşumu başladığında,bu durumun ilk habercisi yunuslar olmuştur.Bunun gibi birçok örnek verilebilir.

    Yani bazı balıklar,bazı durumlar için gerçekten çok faydalı oluyorlar.

    Abdullah hocam;paylaşım için teşekkürler.

    Cümleten saygılar.
     
  10. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Evet Olcay Bey siz de kendi biyo-indikatörünüzü bulmuşsunuz...

    Saygılar...
     
  11. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Abdullah Abi,Corydoras yazısını görünce yazayım dedim.Cuma günü gezerken 1 hamile dişi 1 azgın erkek Corydoras paleatus aldım.Leğende duruyorlar 2 gündür,midyelerle birlikte.Umarım ölmezler :(
     
  12. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Midyeler amonyağı falan temizler de leğende ısıtıcı, hava motoru var mı?
     
  13. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Hava motoru yok,ısıtıcıya gerek yok.Zaten akvaryumcuda 12-13 dercede duruyorlardı.Hatta yavru almak için ısıyı düşürdüklerini söylediler.Bizzat baktım sıcaklığına hakikaten soğuktu su :hink: Sıcak suda hiç yavru alamamışlar ama sıcaklığı düşürünce hepsi birden yavrulamaya başlamış.İstanbul'a bi gideyim,sağ salim giderlerse araştıracağım şu yavru alma işini...
     
  14. Neverlander

    Neverlander

    Mesajlar:
    2.908
    İsim:
    Abdullah Üüzümcü
    Tamam o zaman doğru söylemişler... Suyu aniden soğutunca yavrulamaya başlarlar... Hadi hayırlısı bakalım...
     
  15. Emrah Ece

    Emrah Ece

    Mesajlar:
    2.320
    Yer:
    İSTANBUL
    İsim:
    emrah ece
    Cem cory lerden yumurta almak aslında çok kolay bişey bende zor zanederdm ama öyle değilmiş benimkiler patır patır yumurtluyor ama açamadık bi türlü yumurtaları aslında pekte ilgilenmiyorum ayrı bi akvaryumda yumurtlatııp biraz metilen katmak lazım yoksa mantar oluyor
     
  16. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Yumurtaları nasıl açtıklarını da öğrendim ama meslek sırrı söylemem haha:
    Akvaryuma saldım balıkları.Yavru akvaryumunda dolaşıyorlar şimdilik.Bir aksilik çıkmadı...
     
  17. Emrah Ece

    Emrah Ece

    Mesajlar:
    2.320
    Yer:
    İSTANBUL
    İsim:
    emrah ece
    Ben ayırıp metilen katmadığımdan belki mantar oluyor belkide balıklarım yiyorlar ama yumurtalar 2-3 gün sonra kayboluyor ortada yavru yok sen nasıl açtın yumurtaları
     
  18. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Emrah hocam daha yumurtlamadı benimkiler ama Nur akvaryumda yurtlaması için ayrılan balıklar vardı.Ellerindeki balıkları(800-900 damızlık vardı sanırım) kendileri üretmiş olmalılar.Beslenmeleri tubifex ile.Ayrıldıkları akvaryumdaki su gayet berrak,metilen mavisi yok,herhangi bir ilaç yok.Çeşmeden alınan direk su diyebilirim.Yumurta aldıktan sonra daha kesin bilgiler verebilirm ama şu anda balıkları dinlendiriyorum.3 gün boyunca torbada ve leğende yaşamak zor tabiki :)
     
  19. Emrah Ece

    Emrah Ece

    Mesajlar:
    2.320
    Yer:
    İSTANBUL
    İsim:
    emrah ece
    :) Peki bilgileri azda olsa ben vereyim o zaman
    bu balıklar doğalarında yumurtlamak için yağmur mevsimini beklerer,
    yani suyun hafif ılık olduğu dönemi birincisi suyumuz ılık olacak su 20 dereceye düştüğünde çiftleşip yumurtlamaya başlarlar çifleşme seramonilerini izlemek inanın mükemmel bişeydir :)
    erkek yumurtaları bıraktırmak için dişiyi hep sıkıştırır sonra yumurtaları yapıştıracak bir yer bulur yapıştırlar bitki yaprağı, akvaryum camı,kaya,kütük her şey olabilir bende ısıtıcının camında bile yumurta vardı :D
    Yumurtaların pek ışık görmeyen temiz bir suda bulunması iyi olur, suya az da olsa metilen mavisi iyi geleceğini düşünüyorum ama denemedim bunu bu sayede yumurtaları mantardan koruyabiliriz sanırım
     
  20. RuPTuR

    RuPTuR

    Mesajlar:
    1.483
    İsim:
    Cem
    Yumurtaların çok dayanıklı olduğunu söyledi üreten arkadaş.Herhangi bir dezenfektana gerek yokmuş..
     

Sayfayı Paylaş